Emzirirken Hamile Kaldıysanız Dikkat!

Kadınların çoğu hamileyken, bebeklerini emzirmekten çekinmektedir! Bunun nedeni, emzirme sırasında salgılanan oksitosin hormonunun rahim kasılmalarını arttırıcı etki göstermesi ve bunun da düşük veya erken doğuma neden olabilmesidir. Ama bilinmeyen nokta şu ki: emzirirken salgılanan oksitosin miktarı, erken doğuma sebep olacak miktardan daha azdır. Dolayısıyla sağlıklı bir hamilelikte meydana gelebilecek bu kasılmalar, erken doğum veya düşüğe neden olmaz!

Ancak bazı durumlar vardır ki, emzirmenin sonlandırılması gerekebilir. Eğer riskli hamilelik yaşıyorsan, erken doğum riskin, ikiz hamileliğin, kanaman veya rahim ağrın varsa; doktorun emzirmeyi sonlandırman gerektiğini söyleyebilir. Aynı şekilde hamilelikle artan hormonlarının etkisiyle, sütünün tadı da değişebilir. Bebeğin de bu tat değişikliğine bağlı, istemli olarak emzirmeyi sonlandırabilir. Ama lütfen kendisi sonlandırmadan, nasıl olsa istemeyecek diye sen buna karar verme. Bebeğin alabildiği kadar anne sütü alsın.
Emzirme sonlanıyorsa, yerini devam sütlerine bırakır!

Tüm bebeklerin ilk altı ay sadece anne sütü almasını ve 2 yaşına kadar devam etmesini istiyoruz. Ama bu devam sütlerinin besleyici değeri olmadığı anlamına gelmez. Doktorun emzirmeyi sonlandırman gerektiğini söylediğinde veya bebeğin tat değişikliği nedeniyle kendisi emmeyi bıraktığında; dünyanın sonu gelmiş gibi kendini üzme. Anne sütünden sonra bebeğin için en güvenilir, en sağlıklı besin kaynağı devam sütleri, yani mamalardır.

Bebeğin anne sütü almaya devam ediyorsa ve 6 aydan küçükse mutlaka gelişimi takip edilmelidir. Hamilelikte hormonların etkisiyle süt miktarında azalma gerçekleşebilir. Persentil eğrilerine göre en az 2 ay üst üste kilosu %25, boyu %50 altında kalıyorsa; devam sütleriyle beslenmesinin desteklenmesi gerekir. Eğer bebeğin 6 aydan büyükse; temel beslenme olan anne sütü yine devam sütüyle desteklenmeli, ek besinlerin miktarı arttırılmamalıdır. Yani “sütüm azaldı, daha fazla çorba içsin, bir yerine iki püre yesin” gibi bir durum söz konusu olmamalı!

Peki seni neler bekliyor?
Hamileyken emziren annelerin %75’i acıyan meme uçlarından yakınmaktadır. Hamilelikle oluşan meme ucu hassasiyeti üzerine, bir de bebeğini emzirdiğinde, bu acı senin için biraz fazla olabilir. Soğuk kompresler bu acıyı azaltmanda sana yardımcı olacaktır. Bir de yorgunluktan yakınmalar olmaktadır. Hamileliğin getirdiği yorgunlukla bebeğinin enerjisi tezat bir etki gösterebilir. Bebeğini emzirirken uzanman, daha fazla dinlenmeni sağlayacaktır.

Enerji ihtiyacına DİKKAT!
Emzirdiğin bebeğin ve doğmamış bebeğin için, çok çok iyi beslenmen gerektiğini unutma! Normal hamileliklerde ekstradan 300 kalori artış yapılırken, hamile olduğun ve emzirdiğin için senin kalori artışın daha fazladır. Bu kalori emzirdiğin bebeğinin ayına göre değişkenlik gösterir. American Pregnancy Association (Amerikan Hamilelik Derneği) bebeğin 6 aydan küçükse ek 650 kalori, 6 aydan büyük ve ek besin alıyorsa ek 500 kalori önermektedir. Hamileliğin 2. trimesterinde bu kalorilere ekstra 350 kalori, 3. trimesterinde ekstra 450 kalori eklenir.

Besin depoların iki bebeğin tarafından da kullanılıyor!
Mutlaka düzenli olarak kan tahlili yaptırıp; magnezyum, çinko, d vitamini, kalsiyum, demir, B12 vitamini, folik asit değerlerine baktır. Emzirdiğin ve hamile olduğun için, tüm besin ögeleri ihtiyacının iki katına çıktığını unutma. Özellikle demir çok önemli! Hamilelikle birlikte kan hacmin 1,5 katına çıkar. Aynı zamanda anne sütünün de demir kalitesinin yüksek olması, emzirdiğin bebeğinin demir depolarının kuvvetli olması için gerekir! Her ay düzenli olarak demir depolarına baktırmayı ihmal etme. Sağlıklı bir sindirim sistemi ve beyin gelişimi için de omega 3 ve probiyotik takviyesi al.

Stresten uzak dur!
Karnındaki bebeğin ve anne sütü alan bebeğin için, hayatında strese yer yok. Stres sütünü azaltabileceği gibi, rahim kasılmalarını arttırarak düşüğe veya erken doğuma da sebep olabilir. Seni hem ruhsal hem de fiziksel yönden rahatlatacak yoga, bu dönemde en iyi destekçin olabilir ;)