ON- OFF Düğmen: Tiroid

Metabolizma hızını belirleyen organını ne kadar tanıyorsun? Vücudunun neredeyse tüm fonksiyonlarında görevi olan, aslında metabolizmanın aç kapa düğmesi olan bu organını daha iyi tanımaya ne dersin?

Tiroit, boynunda soluk borunu saran kelebek şeklinde bir salgı bezidir. Bu organ temelde metabolizmanın hızını ayarlar. Bununla beraber karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında da işlevi vardır. Glikozun insülinle hücrelere girmesini, karbonhidratların yakılmasını sağlar. Kan yağlarından kolesterol ve trigliserit seviyesini düşürür, protein yapım ve yıkımında rol oynar. Ayrıca tiroit büyüme fonksiyonlarında da rol oynar, çocuklarda eksikliği büyüme geriliklerine yol açar. Küçük bir organ gibi görünse de aslında tiroit metabolizmanın çalışması için olmazsa olmaz bir parçadır.

T3 ve T4 olmak üzere 2 tip tiroit hormonun salgılanmasını sağlayan hipofizden salınan TSH’tır. Tiroit hastalıkları tanısında öncelikle bu üç birime bakılır. Kan TSH değerinin sağlıklı gençlerde 4, gebelerde ve gebelik planlayanlarda 2,5, 70-79 yaş aralığında 6, 80 yaş üzerinde 7,5’tan yüksek olmaması gerekir. Peki, bu değerler bozulmaya başladığında hangi hastalıklarla karşılaşabilirsin?

Hipotiroidi: Bu hastalıkta tiroitlerin tembel demektir. Olması gerekenden daha az çalışan tiroidin kilo artışı, kalp hızında yavaşlama, soğuğa karşı dayanıksızlık, saç dökülmesi, unutkanlık, kabızlık, yorgunluk, uyku hali gibi durumlarla sana tepki gösterebilir.

Hipertiroidi: Tiroitlerinin gereğinden çok çalışması durumudur. Bu hastalıkta fazla çalışan metabolizmanla beraber kilo kaybı, sinirlilik, sıcağa karşı tahammülsüzlük, aşırı terleme, uyku bozukluğu, kalp hızında artış gibi durumlar görülebilir.

Graves: Tiroitlerin çok fazla çalışmasıyla beraber bazen gözlerde büyüme ile görülen bir hastalıktır. Graves hastalığı hipertiroidinin en sık nedeni arasında gösterilmektedir. 

Guatr: Tiroit bezinin büyümesidir. İyotu, selenyumu yetersiz alan kişilerde bu hastalığın görülme riski artar.

Haşimato: Vücudumuzun savunma hücrelerinin-anti TGO ve anti-TGA- hedefi tiroit hücreleri olmaya başlayıp zarar verdiğinde tiroit hormonları yeterli seviyede salgılanamaz ve tiroit bezleri az çalışmaya başlar. Bu durum haşimato hastalığının oluşumuna sebep olur.

Türkiye’deki sıklığı
2012 Türkiye İstatistik Kurumu sağlık araştırmasına göre tiroit hastalıklarına yakalananların prevelansı %3,5’tur. Araştırmaya göre kadınların erkeklere göre tiroit hastalıklarına yakalanma riski 3 kat daha fazla.

Tiroit problemi kilo vermene engel mi?
İlaç tedavisi alıyorsan, tiroit fonksiyonlarını dengeliyorsun demektir; yani tiroit problemin kilo vermen için bir engel oluşturmaz.

Tiroidini önemsiyorsan bu besin öğelerine dikkat et!
İyot: İyot tiroit hormonunun salgılanması için gerekli bir mineraldir. Yeterli iyot tüketmediğinde tiroit bezi büyür, tiroit yetersizliği meydana gelir. İyot kaynağını en güzel iyotlu tuzla beraber sağlayabilirsin. Ayrıca deniz ürünleri de iyot kaynakları arasında yer alır. Ciddi eksikliklerinde ise doktor önerisinde iyot takviyesi alınabilir. 

Selenyum: Yapılan araştırmalar selenyumun tiroit dokusunda selenoprotein içeriğinden dolayı elzem bir mineral olduğunu göstermektedir. Tiroidinin düzenli çalışabilmesi için yeterli selenyum alman şart! Ayrıca 2013 yılında yapılan araştırma selenyumun haşimato hastalığında anti TPO-TGA miktarını azalttığını söylüyor. Selenyumu daha çok protein kaynaklarında bulabilirsin. İşte sana birkaç tane kaynak; deniz-et ürünleri, tahıllar, yumurta ve ay çekirdeği.

D vitamini: 2013 yılında D vitamini ve tiroit fonksiyonlarını inceleyen bir çalışmada, tiroidi az çalışan kişilerin kanlarında D vitamini miktarının az olduğuna rastlanmıştır. Kış aylarında daha da eksikliği görülen bu vitamini takviye olarak alman şart!

Çinko: T4’ün T3’e çevrilmesini yani metabolizmanın hızlanmasını sağlayan minerallerden birisi de çinkodur. Çinko üzerine yapılan araştırmalar da tiroit fonksiyonlarına etkisini kanıtlar durumda! Dikkat! Hipotiroidi belirtilerinden olan saç dökülmesini, saç yapımında görevli çinkoyu eksik alarak daha fazla tetikleyebilirsin. Çinko en fazla hayvansal kaynaklarda bulunmakla beraber tahıl, kuruyemiş ve kurubaklagillerde de bulunur.

Magnezyum-kalsiyum: 2011 yılında hipotiroidi hastalarının kanlarındaki mineral miktarlarına bakıldığında, kişilerin kanında belirgin olarak magnezyum ve kalsiyumun düşük olduğu görüşmüştür. Bu görüşü 2010 yılında magnezyum ve kalsiyumun tiroit fonksiyonlarına etkisini inceleyen araştırma da destekliyor! Kalsiyumu light süt ve ürünlerinden magnezyumu ise kakao, yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıl ürünleri ve muzdan sağlayabilirsin.

Demir: Çalışmalar demir eksikliğinin de tiroit hormonlarının çalışmasını olumsuz etkilediğini söylüyor. 2010 yılında klinik ve deneysel araştırmalar dergisinde yayınlanan çalışmaya göre demir eksikliği anemisi olan kişilerin tiroit hastalıklarına yakalanma riski daha yüksek. Kırmızı etler sana en iyi demir kaynağı olacaktır.

B12 vitamini: Yapılan araştırmalar B12 eksikliğinin tiroit fonksiyonlarını olumsuz etkileyeceğini söylüyor. Sen de bu seviyeni uygun aralıklarda tutmak için hayvansal besinleri tüketmelisin. Uygun sınırlara getiremediğin B12 seviyen için takviye kullanmayı aklından çıkarma

Tiroitten korkma! Uygulayacağın küçük ama değerli ipuçları tiroidine iyi bakmanı sağlayacak. Tiroidinde oluşabilecek bir problem uygun besin ve ilaç tedavisiyle yaşamını minimum etkileyecektir. Unutma, minimum etkiyi sağlayabilmek için ilacının her sabah yemeklerden en az 40 dakika önce düzenli bir şekilde almalısın.