Yeni Akım: Drunkoreksiya

Medikal bir terim olarak kullanılmasa da son dönemlerde adından bahsettiren drunkoreksiya, aslında kısa tanımıyla “binge drinking” ya da alkolizm ve anoreksiyanın birleşimi olarak karşımıza çıkmakla beraber temelinde düşük kiloda kalabilme mantığı yatıyor.

Drunkoreksiyalı bireyler genel anlamda öğünlerin yerine alkolü koymakla beraber bu tüketim miktarsal anlamda normalin çok üzerinde tutuluyor. Tüketilen fazla miktardaki besinleri de kusma eğiliminde oluyorlar. Bunun yanında alınan fazla kalorilerin yakımı için bireyler aşırı miktarda egzersiz yapmakta! Temel anlamda psikolojik etkilerle de tetiklenebilen drunkoreksiya, bireylerin estetik kaygısı, sosyal yaşam, iş-okul hayatındaki durumlarına göre de etki gösterebilmektedir.

Araştırmalar drunkoreksiyayı temel anlamda 2 sebep içerisinde topluyor. Bunlardan birisi mükemmel zayıf vücut görüntüsüne sahip olma isteği iken bir diğeri ise kişilerin fazla sosyal ortamlarda bulunması, yaşadıkları bunalımları bu ortamlarda atmak istemesi beraberinde bu duruma fazla ayak uydurmaya çalışmaya bağlı yüksek alkol tüketimi yer alıyor.

Drunkoreksiya, anxiete-depresyonu potansiyelli, yoğun iş temposu ve fazla sosyal hayatı olan bireylerde görüleceği gibi daha çok 18-25 yaş arası üniversite dönemi gençlerde de görülebiliyor. Çalışmalara göre bu problem erkeklere nazaran genç kadınlarda daha fazla! Ayrıca 2012 yılı Journal of American College Health’te yayınlanan makaleye göre bu bozukluk anokreksiya ve bulimia vakaları temelleriyle de gelişebiliyor.

Alkol kullanımı, bozulmuş yeme davranışı ve fiziksel aktivite üçlüsü etrafında dönen drunkoreksiya için çalışmalar tanı kriterlerini temel anlamda 3 maddede topluyor;

1. Yüksek alkol tüketimi sonucu kalorileri dengelemek için birçok öğünün atlanması

2. Fazla miktarda tüketilen alkol kalorisini dengelemek için gereğinden fazla egzersiz yapmak

3. Önceden tüketilen gıdaları kusana kadar veya hasta olana kadar aşırı derecede alkol tüketimi

Yapılan birçok çalışma bireylerin özellikle fiziksel aktivitesindeki artış ile alkol tüketimindeki artışın doğru orantılı olduğunu, bu bireylerde alkol kadar dikkat çeken faktörlerden birisinin de aşırı egzersiz yapmak olduğunu söylüyor.

National Institute on Alcohol Abuse on Alcolism verilerine göre yüksek miktarda alkol tüketimi ;

• Beyinde hücreler arası bağlantıların kesilmesi, hücre ölümü, beynin işleyişinin olumsuz etkilenerek kısa ve uzun dönemde bilişsel bozukluk, Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik bozukluklara

• Kalpte; kardiyomyopati, kalp krizi, yüksek kan basıncı, düzensiz kalp atışlarına,

• Midede gastrit, ülsere

• Karaciğerde yağlı karaciğer, alkolik hepatit, fibrozis, siroz oluşumuna,

• Pankreaste toksik maddeler oluşturarak pankreatit oluşmasına,

• Immün sistemin olumsuz etkilenerek bağışıklığın düşmesine,

• Kanser riskinin artmasına

• Böbrek yetmezliğine

Sebep olmaktadır.

Sonuç olarak basit gibi gözükse de ciddi hasarlara yol açabilen drunkoreksiya, kişiler tarafından kaçınılması gerekilen, fark edildiğinde bir psikolog/psikiyatr ve diyetisyenden yardım alınarak bu problemin çözülmesi gereken bir durumdur. Unutmayın, sağlıklı bir şekilde kilo vermek yerine bu ve benzeri şekildeki uygulamalarla verilen kilolar kalıcı olmamakla beraber gerek psikolojik gerek fiziksel sağlığa ciddi kalıcı hasarlar verebilmektedir.