Beyin Diyabeti : Alzheimer
Günümüzde en sık görülen demans (bunama) türlerinden biri olan Alzheimer riski her geçen gün artış göstermektedir. Stresli yaşam koşulları, yanlış beslenme, enflamasyonlar, eksik vitamin ve mineraller aslında tek tek bu hastalığa zemin hazırlamaktadır. Sen de bu hastalıktan kendini nasıl koruyacağını öğrenmek istiyorsan haydi sayfayı aşağıya kaydır :)
Alzheimer nedir?
Alzheimer Hastalığı; beynin, öncelikle hafıza olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba neden olması ve beyinde anormal protein depolanmasıyla karakterize bir hastalığıdır. Alzheimer hastalığı en çok görülen demans (bunama) türlerinden birisidir. Bu hastalık erken dönemde unutkanlık, kelimeleri hatırlayamama, yeni şeyleri öğrenememeyle başlayıp ileri dönemde kaybolmalar, büyük oranda hafıza kaybı ve fiziksel bozukluklarla seyreden bir süreci kapsayabilir.
Alzheimer prevelansı nedir?
Dünyada 46,8 milyon demans vakası bulunmaktadır. 2014 yılında Sağlık Bakanlığının yaptığı araştırmaya göre ise ülkemizde toplamda 18,158 Alzheimer’lı yatan hasta bulunmakta ve bu kişilerin %43,6 sı erkek %56,4’ü kadındır.
Bu maddelere dikkat!
Stres: Araştırmalar oksidatif stresin beyin hücrelerine zararıyla beraber alzheimer hastalığını tetikleyebileceğini söylüyor. Çalışmalara göre kişilerde stresle beraber yükselen kortizol seviyesi beyinde bağlantıları sağlayan dentritlere zarar vererek alzheimer hastalığı oluşmasına sebep olabilir. Bu yüzden mümkün olabildiğince kendini rahatlatman, stresten uzak kalman önemli. Ayrıca takviye olarak antidepresif besinler dediğimiz muz, kakao, ceviz, balık gibi besinlerin tüketimini arttırabilirsin.
Yağlar: İngiliz Beslenme yayınları 2012 yılında yayınlanan araştırmaya göre doymuş yağlar sinir sistemindeki zarar gören hücreleri yok eden mikrogliaların üretimini fazlaca tetikleyerek nöral hasara ve hücre ölümüne neden olur. Ayrıca doymuş yağlarla beraber trans yağların da Alzheimer Hastalığına zemin hazırladığını unutma. Buna karşı 2010 yılında yapılan araştırmalara göre omega 3 yağ asitleri, içeriğindeki DHA ile beyin nöron fonksiyonlarında önemli rol almasından dolayı Alzheimer hastalığından koruyucudur. Kısacası bilimsel kaynaklar doymuş yağın fazla tüketiminden kaçınmanı, yerine sağlıklı sağlar tüketmeni söylüyor. İşe özellikle süt ve ürünlerini light tüketerek, trans ya içerikli besinlerden uzak durarak ve beslenmene balık, ceviz, keten tohumu gibi omega 3 kaynaklarını ekleyerek başlayabilirsin.
Diyabet: Alzheimer Birliğinin yaptığı açıklamaya göre tip 2 diyabet ve Alzheimer hastalığı birbiriyle yakından ilgilidir. Bu yüzden uzmanlar bu hastalığa “Beyin Diyabeti” de demektedir.
Diyabetle beraber kan şekerinin ve insülinin yükselmesi çeşitli yollarla beyne zarar vererek bu hastalığın oluşmasına sebep olabilir. Öncelikle diyabet kan damarlarına hasar verdiğinden; beyindeki damarların da zarar görerek Alzheimer Hastalığının oluşmasına sebep olur. Diğer bir yandan beynin fonksiyonu için bazı kimyasallara ihtiyacı vardır. Diyabette çok fazla salınan insülin bu kimyasalların beyindeki dengesini bozarak Alzheimer’ı tetikler. Son olarak yüksek kan şekeri vücutta enflamasyon oluşmasına sebep olur. Bu da beyin hücrelerine hasar vererek Alzheimer hastalığına zemin hazırlar.
2013 Alzheimer Hastalıkları Dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre tip 2 diyabet beyin hücreleri için toksik protein olan beta amiloidin artışına sebep olmaktadır. 2013 yılında Alzheimer Birliği dergisinde yayınlanan çalışmada ise erken tip 2 diyabetli kişilerin incelenmesi sonucu beyin disfonksiyonuna dair belirtiler saptanmıştır.
Homosistein: Kanında yükselen homosistein Alzheimer gibi beyin ve sinir hastalıklarına zemin hazırlamaktadır. Başta folik asit, B6 ve B12 vitamini eksikliği kanında homosisteinin artmasına sebep olur. Özellikle B12 vitamini sinir hücresi yapımında rol alarak, hafıza fonksiyonlarında büyük görevi vardır. Bu yüzden bu vitaminlerin eksikliği bilişsel fonksiyonlarını direkt etkileyeceğini unutmaman gerek. Bunun için folik asiti yeşil yapraklı sebzeler, B12 vitaminini hayvansal kaynaklı besinler ve B6 vitamini tam tahıllı gıdalardan alabilirsin. Bunlar dışında çok fazla alkol tüketmek, kan yağlarının çok yüksek olması ve şeker hastalığı de homosisteinin artma sebepleri arasında sayılır.
Antioksidanlar: Vücudunun fazla oksidatif strese maruz kalması beyin hücrelerine zarar vererek Alzheimer, Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların gelişmesine yol açar. Bu durumdan korunmak için en güzel çözüm antioksidan tüketimini arttırmaktan geçiyor. Yapılan araştırmalara göre özellikle A, C, E vitamini, selenyum, çinko ve resveratrol gibi antioksidanların Alzheimer hastalığı riskini düşürmesindeki etkisi büyük.
D vitamini: Nöral kalsiyum homestazını sağlayıp nörotrofin üretimini sağlayan D vitamini böylece bilişsel korumayı sağlamış olur. 2013 yılında yapılan bir çalışmada D vitaminin bilişsel fonksiyonlarda rol aldığı, eksikliği olan kişilerde Alzheimer riskinin daha yüksek olduğunu söylemektedir. Ayrıca çalışmalar D vitaminin eksikliğinin beta amiloid proteininin artışına sebep olarak da bu hastalığı tetiklediğini söylemekte! Kış aylarına girerken D vitaminini en iyi suplement olarak alabilirsin!
Kahve: Kahvenin Alzheimer ve Parkinson gibi sinir sistemi hastalıklarına olan olumlu çalışmaları çok fazla mevcut. 2014 yılında yapılan araştırmaya göre kahvenin kafein içeriğiyle hafızayı güçlendirmesi ve bilişsel fonksiyonları geliştirme etkisi, Alzheimer hastalığından da koruyucu etkiyi sağlıyor. Ayrıca güçlü antioksidanlardan olan polifenoller de beyin hücrelerine olumlu etki yaparak seni Alzheimer’a karşı koruyor. Unutmaman gereken küçük bir not; Kahveni uyku düzenini bozmaması için akşam 17:00’den sonra tüketmemelisin!
Egzersiz: Yapacağın egzersiz beynin dahil tüm organlarına daha fazla kanın yani oksijenin pompalanmasını, bu da o hücrelerin fonksiyonlarını daha iyi yerine getirebilmesini sağlayacaktır. Yapılan araştırmalar düzenli egzersiz dokuların ve hücrelerin oksidatif strese karşı dayanıklılığını, damar oluşumunu, enerji metabolizmasını ve hafıza gelişiminde görevli nörotrofin sentezini arttırdığını, böylece Alzheimer hastalığından koruduğunu söylemektedir.
Unutma! Her demanslı Alzheimer değildir ve Alzheimer yaşlılığın kaçınılmaz sonu da değildir. Sen de doğru adımlarla kendini bu hastalıktan koruyabilir ve daha sağlıklı bir yaşlılık sürdürebilirsin.