Çölyak-Glüten Meselesi Mikroskopta
Diyete başlayan her 3 kişiden 1’inin denediği glütensiz beslenmenin aslında bir hastalığa bağlı olması gerektiğini biliyor muydun? Birçok insan glütensiz diyet akımına kapılsa da, bu beslenme modeli çölyak hastaları için bir zorunluluk.
Glüten; buğday, arpa, çavdar ve daha pek çok tahılda bulunan bir protein. Üstelik hamuru elastik yapan ve çiğneme yapısını veren bir protein. Fakat “çölyak hastalığı” olan bir birey, glütenli bir tahıl yediği zaman vücudu bu proteine tepki gösterir. İnce bağırsak duvarında bulunan, çok küçük, parmak benzeri yapılar olan villüslara zarar verir. Bu minik villüslar zarar gördüğü zaman ince bağırsak besinleri uygun şekilde ememez. Sonuç olarak bu durum, besinlerden yeterince faydalanamamaya, buna bağlı metabolizmanın yorgun düşmesine, bağışıklığın düşmesine, sindirim problemlerine ve daha nicesine sebep olur.
Belirtileri nelerdir? İshal, kabızlık, karın ağrısı, mide bulantısı, anemi, deride döküntüler, kemik yoğunluğu kaybı, baş ağrısı ve halsizlik, kemik ve eklem ağrıları, kilo kaybı, mide ağrıları, ağız ülseri gibi ciddi belirtiler.
#formeodiyetisyenleriuyarıyor ; buğday alerjisi ile çölyak aynı şey değildir. Buğday alerjin varsa, buğday içeren bir yiyeceği yediğinde sulu veya kaşıntılı gözler, nefes almada zorlanma gibi belirtileri olabilir. Gördüğün gibi çölyak için durum çok daha ciddi.
Çölyak Teşhisi nasıl koyuluyor? Pek çok insanın bu hastalığı olduğundan haberi yok desem! Araştırmacılar, hastalığa yakalananların yalnızca %20’sinin doğru teşhis aldığını bildirmektedir. Bağırsakta meydana gelen hasar çok yavaştır ve semptomlar o kadar değişir ki, bir teşhis konmadan yıllar geçebilir. Çölyak olup olmadığının anlaşılması için iki kan testi kullanılır. Bunlardan biri belirli antikorları arayan “serolojen testler”, diğeri ise “insan lökosit antijenlerine” bakılan testler- ki bu testin kullanımı henüz ülkemizde çok yaygın değil.
Kan testi, çölyak hastalığının olabileceğini gösteriyorsa muhtemelen endoskopinin yapılması gerekir. Bu, doktorların ince bağırsağına bakabileceği ve hasar görüp görmediğini görmek için biraz doku alabilecekleri bir prosedürdür.
TEDAVİSİ NASIL OLMALI? Bu hastalığı tedavi eden bir ilaç yok. Tamamen beslenme disiplini kazanılması gerekiyor. Katı bir glütensiz diyet ile semptomları en aza indirmek/ yok etmek mümkün. Fakat glütensiz beslenmek demek dışarıda hazırlanan, paketli olan içerisine tahıl giren tüm gıdalara karşı dikkatli olmayı ve glütensiz olduğundan emin olunanları tüketmekten geçiyor. Bazı diş macunlarının dahi glüten içerdiğini söylesem? Dikkat edilmesi gerekenlerin boyutunun farkına varabilirsiniz… Ciddi bir beslenme eksikliğin varsa, doktorun glutensiz vitaminler ve mineral takviyeleri ile toparlanmana destek olabilir. Birkaç hafta boyunca glütensiz bir diyet yaptıktan sonra, ince bağırsağın iyileşmeye başladığı için daha iyi hissetmeye başlamalısın.
Kimler Risk Altında?
Çölyak hastalığı, genetik bir bozukluk olduğu için ailelerde çalışmaya eğilimlidir. Çölyak hastalığı olan bir ebeveyne, çocuğa, erkek kardeşe veya kız kardeşine sahipsen, sende de olma ihtimali düşük de olsa var. Ancak çölyak hastalığı genlerinde var diye otomatik olarak bu hastalığa sahipsin demek değil! Bazen, viral bir enfeksiyon , cerrahi veya bazı duygusal travmalar gibi stresli bir olay hastalığı tetikleyebilir. Hamilelikten sonra da olabilir. Hastalık en çok Kafkasyalılar ve Down sendromu , tip 1 diyabet , Turner sendromu (bir kadının bir X kromozomunun eksik olduğu bir durum), Addison hastalığı veya romatoid artrit gibi başka hastalıkları olan kişiler arasında yaygındır.
Gördüğün gibi son moda glütensiz diyete çölyaklı veya buğdaya alerjisi olan biri değilsen ihtiyacın yok. Bu beslenme modeli tedavi edici, hayat boyu sürdürülmesi gereken bir beslenme modelidir. Kısa dönem kilo kaybı diyeti değildir. Kalıcı kilo kaybı ve doya doya bir yaşam için glütensiz diyeti değil, sana uygun beslenme modelini benimsemelisin. Şayet çölyak hastalığın varsa veya buğdaya alerjin var ise bunun tespit edilmesinin ardından bir uzman eşliğinde süreci yönetmelisin.