Dikkat Kolon Kanseri!
2017 yılı Türkiye Kanser İstatistikleri verilerine göre kolon kanseri erkeklerde en sık görülen kanser sıralamasında hem dünya hem de Türkiye’de 3. Sırada yer alırken, kadınlarda bu değer dünyada 2., Türkiye’de 3. sırada yer alıyor! Maalesef kolon kanserini tetikleyen en önemli unsurlar arasında beslenme düzeni geliyor. Özellikle popüler akımla beraber uygulanan beslenme hataları, ileri dönemde kolon kanseri riskiyle karşı karşıya kalmana sebep olabilir. Görülme sıklığı bu kadar artmış olan bu kanser türüne karşı vücudunu korumak ve güçlendirmek istiyorsan, bu haftanın yazısını dikkatli okumalısın
Hangi beslenme, Kolon kanserini tetikliyor?
Trans yağ tüketimi: American Journal of Epidemiology’de yapılan çalışmaya göre trans yağ tüketimi kolon kanseri riskini arttıran faktörler arasında! 2011 yılı Journal of Food Science and Technology’deki araştırmaya göre ise trans yağ tüketimi, bireylerde immün cevap, hücre duvarı bütünlüğü ve prostaglandin sentezinde olumsuzluklar yaratması sebebiyle kolon kanseri riskini arttırıyor.
Alkol: Gereğinden fazla miktarda alkol tüketimi, bağırsak hücrelerinin olumuz etkilenmesine sebep olarak kolon kanseri riskini arttırıyor!
Yüksek hayvansal protein tüketimi: 2011 yılı The American Journal of Clinical Nutrition’da yapılan araştırmaya göre düşük karbonhidratlı yüksek proteinli diyet içerikli beslenme, bireylerde kolon kanseri riskini arttırıyor! Araştırmaya göre, özellikle hızlı kilo verme programlarında uygulanan yüksek hayvansal protein içerikli diyetler, bireylerin kolon kanserine yakalanmasında büyük risk taşıyor.
Liften fakir beslenme: Bağırsak sağlığın için en önemli faktörlerden birisi liften zengin beslenmek! Beslenmendeki lifi ne kadar azaltırsan kolon kanseri riskini de o kadar arttırıyorsun. 2010 yılı Journal of the National Cancer Instutite’de yayınlanan araştırmaya göre lif tüketimiyle kolon kanseri ters orantılı!
Gereğinden fazla antibiyotik kullanımı: Eğer sen de her fırsatta bir uzman görüşü almadan antibiyotik kullananlardansan bu bölümü iyi okumalısın. Bağırsak floranın kötüleşmesi, kolon kanserini arttıran faktörler arasında. Uzun dönem gereğinden fazla antibiyotik tüketimi ise bu iyi bağırsak bakterilerinin yok olmasına ve bu sebeple bağırsak sağlığının tehlikeye girmesine sebep. A göre uzun dönemde fazla miktarda antibiyotik kullanımı, bireylerde kolon kanseri riskini arttırıyor, dikkat! 2017 yılı British Medical Journal’da yapılan araştırmaya göre; uzun dönem de kullanılan antibiyotikler bağırsak florasının bozulmasına bağlı olarak kolon kanseri riskini arttırabiliyor.
Az su tüketimi: Yetersiz su tüketimi, dışkının kıvamının sertleşmesine ve kabızlık problemlerinin gelişmesine yol açabiliyor. Uzun dönem oluşan kabızlıklar ise maalesef kolon kanseri riskini tetikleyebiliyor.
Beslenmeni değiştir, bağırsağını koru
Bol su: Yeterli miktarda su tüketimiyle bağırsaklarının rahat çalışmasına ve kanser riskini azaltmaya yardımcı olabilirsin. Journal of Clinical Oncology’deki çalışmaya göre yeterli su tüketimi bireylerin kolon kanseri riskini azaltıyor.
Probiyotik-prebiyotik takviyesi: Bağırsak florasının sağlıklı kalabilmesi için düzenli probiyotik/prebiyotik takviyesi yapmalısın. Araştırmalara göre probiyotik takviyesi bağırsak florasının iyileştirmeye yardımcı oluyor. International Journal of Molecular Science’taki çalışmaya göre probiyotik takviyesi bağırsakta tümör oluşumunu engelleyici etki göstererek kolon kanserine karşı koruyucu etki gösteriyor.
Kalsiyum ve D vitamini: 2015 yılı The New England Journal of Medicine’daki araştırmaya göre D vitamini ve kalsiyum minerali kolonda tümör oluşumunu engelleyici etki göstererek kolon kanserine karşı koruyucu özellik taşıyor! Özellikle süt gruplarından kalsiyum mineralini destekleyebileceğin gibi D vitamininin güneşten karşılayamadığın kısımlarını dışarıdan takviye ile almayı unutmamalısın.
Zengin Lif: Ne kadar liften zengin beslenirsen bağırsakların o kadar sağlıklı! Bağırsak sağlığın için sebze ve meyveden bol beslenmen şart! Ayrıca ekmeği beyaz ekmek yerine tam tahıl gruplarından tüketmen de alman gereken lifi desteklemede yardımcı olacak
Makrobesin Öğe dağılımı: Hızlı kilo kaybı uğruna popüler diyet akımlarına kapılma! Yüksek protein içerikli diyetlerin ileri dönemde bağırsaklarını da tehlikeye atabileceğini unutmamalısın. Bu yüzden bu konuda diyetinin karbonhisrat, protein ve yağ yüzdelerin dengeli olmalı! Protein yüzdesinin çok yüksek miktarlara çıkarmaman gerektiğini unutma!
Omega 3: 2017 yılı British Medical Journal’daki araştırmaya göre yüksek antioksidan etkiye sahip omega 3, tümör oluşumunu engelleyici etkisi sayesinde kolon kanserine karşı da koruyucu etki taşıyor. Omega 3’ü balıklardan sağlayabileceğin gibi aynı zamanda dışarıdan takviye olarak da alabilirsin.
Antioksidan: Antioksidandan zengin gıdalar, vücudunda tümör oluşumunu azaltıcı özellik gösteriyor. Vitaminlerden özellikle A,C,E vitaminini içeren gıdaların tüketimini arttırman, bağışıklığını güçlendirerek seni kolon kanseri dahil diğer kanser türlerine karşı da koruyacak.
Selenyum ve folat: Bağışıklığını arttırmada etkili mineraller arasında başta selenyum geliyor. Araştırmalar özellikle selenyum ile folat takviyesinin kolon kanseri riskini azaltmaya karşı etkili olduğu üzerine. Gastroenterology Clinics of North America’da yapılan araştırma da bu bilgiyi destekler nitelikte! Her şeyden önce genel bir kan tahlili yaptırmayı unutma, sonuçlara göre bir uzman yardımıyla bu mineral değerlerini besinlerden veya takviye yoluyla destekle
Kurkumin ve Slymarin: Zerdeçal içerisinde bulunan kurkumin adlı madde ile devedikeni içerisinde bulunan slymarinin, kansere karşı koruyucu etkiye sahip olduğunu biliyor muydun? 2016 yılı Journal of Cancer’de yayınlanan araştırmada, bu iki fitokimyasalın beraber kullanımıyla vücutta sinerjik etki yaratarak kolon kanseri riskini azaltmada daha fazla etki gösterdiği söyleniyor.