Düşük Kalorili Diyet Tuzağı

1. Vücudun gereksinim duyduğun besin ögelerinden mahrum kalır.

Düşük kalorili diyetlerde vücudun yalnızca ihtiyacı olan kaloriyi sınırlamakla kalmazsın, çalışmak ve faaliyetlerini sürdürmek için gereksinimi olan besin maddelerinden de mahrum bırakırsın. Bunlar neler mi? Karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler ve mineraller. Yani; metabolizmanın çalışması için ihtiyaç duyduğu yakıt kaynakları! Yakıtından mahrum kalan metabolizmanın iyi çalışmasını beklemek, sihirli değneğin dokunuşunu beklemek gibi bir durum…

2. Safra taşı oluşumu artar.

Çok hızlı bir şekilde kilo kaybettiğinde, karaciğerin fazla miktarda kolesterol salgılar. Diyeceksin ki vücudumuz zaten kolesterol salgılamıyor mu? Ne zararı olabilir? Burada bahsedilen olması gerekenin üzerinde bir kolesterol salınımı! Fazla salınan kolesterol ise safra taşı oluşumuna neden olarak vücudun için ciddi bir yan etki oluşturur.

Üst karın ve sırt bölgesinde ağrı, mide bulantısı, kusma, şişkinlik, gaz, hazımsızlık gibi şikayetler ile kendini gösteren safra taşı oluşumu yaşam kaliteni düşüren, keyifli bir yaz hayalini suya düşürmeye yetebilecek bir rahatsızlık!

3. Mide bulantısı zannettiğin kadar ufak bir sorunun habercisi değil.

Yetersiz karbonhidrat ve sodyum alımının habercisi mide bulantıları belli bir noktadan sonra halsizliğe, gözde kararmalara ve hatta gözünün önünde siyah benekcikler görüyormuş hissine kapılmana neden olabilir. Bu durum ilerlerse vücudun yoksunluk ile beraber çalışmayı yavaşlatır, durma noktasına dahi gelebilir! Bu noktada en kötü tablo ise çoklu organ yetmezliği ve ne yazık ki oldukça hızlı, fark etmeden bu duruma gelebilirsin.

4. Yorgunluk dolu günlerle yaşamından çalıyorsun.

Düşük kalorili diyetlerde azaltılan kalori alımı kan şekerinin düşmesine neden olur. Çünkü başta beynin olmak üzere vücudun çalışmak için kaloriye gereksinim duyar. Kalori alımını ciddi şekilde azaltmak odaklanmayı ve yorgunluğu da beraberinde getirir. Git gide kendini daha yorgun ve işlerini düzgün yapamaz durumda hissederek yaşamından çalmak sence ne kadar akıllıca?

5. Bitmeyen baş ağrıları yaşatır.

Yorgunluk hissinde olduğu gibi düşen kan şekerin, beynin çalışmak için ihtiyacı olan enerji yoksunluğunda olduğunu vurgulamak için baş ağrısına yol açar. Dolaşım sisteminin de yavaşlamasıyla birlikte oksijen kullanımın düşer, baş ağrın artar! Su içtikçe geçeceğini zannediyorsan oldukça yanılıyorsun. Su içmek hücreleri tazeler fakat hücrelerde yeterli enerji varsa tazelenme gerçekleşir!

6. Kabusun olan adet düzensizliği ve kabızlık da kaçınılmaz son.

Düşük kalorili diyetler sırasında vücudun kendisini otomatik olarak kapatan bir fabrikadır. Adet döngüsü de bu kapanan sistemlerden biri! Yazın adet olmamak işime gelir diyorsan kışın yaşayacağın hormonal düzensizlikleri ve şişkinlik hissini şimdiden hatırlatmak istedim. Kapanan bir diğer sistem ise boşaltım sistemin olur, çünkü bağırsakların yeterli miktarda lif alamaz, yok ben çok fazla lifli besleniyorum diyorsan da aldığı lifi parçalayacak gücü bulamaz.

7. Kaybettiğin kilodan çok kas olur.

2016 yılında yapılan geniş çaplı bir çalışmada düşük kalorili diyet uygulamalarında bireylerin sağlıklı bir kilo verme diyeti uygulayanlara göre çok daha fazla kas kaybı yaşadığı bulunmuş. Çünkü; vücut enerji kazanmak için yeni yollar aramaya başladığında kas dokusunu parçalamaya başlar.

Zararlarını öğrendik fakat “Ben düşük kalorili diyet uyguluyor muyum?” Diye düşünüyorsan uyguladığın diyet listesi 1200 kalori ve altında ise düşük kalorili diyet, 800 kalori ve altında ise çok düşük kalorili diyet olduğunu bilmelisin.

Açıkladığım bu zararların hepsi kısa dönemdeki zararlar, uzun dönem zararları çok daha komplike ve büyük! Üstelik her bir zarar metabolizmandan çalar, artan metabolizmam yavaş söylemlerinin altına ise yapılan düşük kalorili diyetler yatar!

Bedenini ve ruhunu aç bırakma, doya doya zayıfla :)