Eski Nesil & Yeni Nesil Çocuk

Teknolojik çocuklar dünyaya geldi!
Teknoloji çok güzel; hayatımızı kolaylaştırıyor, bilgi haznemizi geliştiriyor, her şey elimizin altında vs vs… Olumsuz yönünü sorgulayacak olursak da; teknolojik sosyallik, çevresel asosyallik sağlıyor. Otobüste, metroda, arabada herkesin elinde bir telefon, tablet bilgisayar mevcut. Biz yetişkinlerin bile konuşmayı unuttuğu bu nesilde, taklit yeteneği yüksek çocuklarımız ne yapsın peki? Annesiyle babasından ne görürse (teknolojik sosyalleşme) onu tabi ki…
Yapacağınız en önemli ilk adım sevgili anneler; yemek saatlerini sosyal gelişimi destekleyen ve vücut ağırlığında sağlıklı sonuçlar elde edilen sağlıklı ortamlar haline getirmek! Ailecek yemek yerken, TV’nin kapalı olmasına ve çevrede dikkati dağıtabilecek teknolojik aletler olmamasına özen gösterin!

Teknoloji ve gelişen nesil, beraberinde hareketsizliği de getirdi!
Gündüz ve akşam vakitleri balkona çıktığınızda cıvıl cıvıl çocuk sesleri duyduğunuz veya aşırı çocuk sesinden pencereleri kapattığınız oluyor mu hiç? Hayır… Dersini bitiren çocuk dışarı çıkıp oyun oynayacağına, evde kalıp bilgisayar karşısında vakit geçirmeyi tercih ediyor! Öğrenmeye, keşfetmeye, hareketliliğe en açık olduğu dönemlerde; hareketsizliğe alışıyor.
Çocukluk çağı obezitesinin %8’lere ulaştığı ülkemizde, daha fazla hareketsiz yaşamayın! Amerikan Pediatri Akademisi çocukların kanepede otururken daha az, fiziksel olarak aktif olabileceği aktivitelerde daha fazla zaman geçirmesini önermektedir. Siz de mesela yemek sonrası ailecek yürüyüşe çıkın, parkta top oynayın. Ev işlerinde, araba yıkamada, bahçeyi düzenlemede çocuğunuzun da size yardım etmesini sağlayın. Böylelikle hem hareketinizi arttırın, hem de aile içi iletişiminizi güçlendirin.

Yeni nesil çocuklar hastalıklara açık kapı bırakıyor!
“Aman yesin, aman oynasın, aman yorulmasın otursun” diyerek büyüttüğün çocuğun; organ fonksiyonlarında bozukluklara, kalp hastalıklarına, obeziteye, şeker hastalığına ve hatta kansere artık daha yakın hale geldi. Yeni nesil çocuklarımız;

  • Hareket etmiyor, hep oturuyor, 
  • Fazla radyasyona maruz kalıyor, 
  • Kötü hava soluyor, 
  • Evde daha az yemek yiyor,  
  • Okulda sulu yemek yerine fast food beslenmeyi tercih ediyor,  
  • Zamana dikkat etmeden bilinçsiz besleniyor,  
  • Gece geç yatıyor, uyumadığı her dakikayı bilgisayarda dizi veya oyunla değerlendiriyor ve uyku kalitesini bozuyor, 
  • Daha fazla harçlık alıyor ve bunun çoğunu sağlıksız gıdalara ayırıyorlar. 

Bu maddelerin sonucunda da artan hastalık riski, sağlıksız geçirilen bir ömürle karşı karşıya kalıyorlar. Oysaki bebek ve çocuk beslenmesi sağlıklı bir yaşam haritasının temellerini oluşturmaktadır. 30’lu yaşlardan sonra “keşke” dememeleri adına; doğumdan itibaren doğru beslenme ve kaliteli yaşam alışkanlıkları oluşturmalarına ve bunu çocukluk dönemlerinde de korumalarına özen gösterin.

Gelişen endüstrinin de katkısı unutulmamalı!
Teknolojiyle birlikte gelişen endüstri tabak, kase, çatal, kaşık ölçülerini büyütürken, insan ölçülerini de büyüttü! Buna en güzel örnek, Journal of Pediatrics’de yayınlanan bir çalışmada yer almaktadır. Çalışmaya katılan çocuklara küçük kase ve iki katı büyüklüğünde büyük kase verilmiş ve süt-tahıl gruplarından aynı miktarda servis yapılırken “yeterli mi, daha fazla ister misin?” sorusu sorulmuş. Sonucunda ise büyük kasede yiyen çocukların; %69 daha fazla süt ve tahıl istedikleri, aynı zamanda da %52 daha fazla yedikleri gözlemlenmiştir! Çocuklarınızın ve kendinizin beslenmesinde kullandığınız servis takımlarının boyutlarına dikkat edin. Sırf güzellik uğruna alınan büyük boyutlardan uzak durup, aileniz için daha sağlıklı yemek içerecek normal boyutları tercih edin.

Gıda sanayiindeki iyi gelişmeler yakından takip edilmeli!
Siz annelerin en çok aklına takılan ve önyargıyla yaklaştığınız bir alan da; Gıda Sanayii. “Paketli ürünler eski nesilde daha az tüketilirken, şuan daha fazla tüketiliyor ve çocuğum kilo alıyor, sağlığı bozuluyor” diye düşünüyorsunuz. Peki suçlu gerçekten paketli ürünler veya gıda sanayii mi? Yoksa bilinçsiz tüketim mi?
Üretilirken her aşamada kontrolden geçen, el değmeden hijyenik koşullarda ve türk gıda kodeksine göre üretimi yapılan, besin değerleri belli olan ürünlerin, kalorisi yokmuş gibi bilinçsiz tüketilmesi obezite riskini arttırır. Promosyon ürünlerden, “nasıl olsa indirimde” diyerek fazla fazla almak, beraberinde tüketimi de arttırdığı için obezite riskini arttırır! Ama bu demek değildir ki, paketli ürünler ‘sağlıksız’! Gıda sanayiine güvenin sevgili anneler; ama etiket okumasını ve çocuğunuzun da nasıl tüketmesi gerektiğini iyi bilin, tüketilen porsiyon miktarlarına dikkat edin.

Evet sevgili anneler, gelişen teknoloji ve endüstri sayesinde bizlere sunulan kolay bir hayatı; renklendirmek, hareketlendirmek, sağlıklı hale getirmek aslında siz ebeveynlerin elinde. 
Çocuklar bizim geleceğimizi oluştururken, şimdiki zamanınızı en kaliteli şekilde geçirmeniz dileklerimle…