Et Dünyası: Sakatatlar

Et grubu içerisinde yer alan sakatatları sen de tüketmekten keyif alanlardan mısın? Eğer öyle isen, bu yazı tam senin için  Organ etleri olarak da anılan sakatatları kısaca tanımlayacak olursak; kasaplık hayvanlardan elde edilen karaciğer, böbrek, beyin, dalak, testis, yürek, dil, yemek borusu dış kırmızı kası eti, diyafram kası, işkembe, bağırsak, paça, dil ve kelle gibi organ ve organ parçalarına verile isimdir. Çoğu birey sakatatları tüketmekten keyif almasa da, et tüketimi fazla olan bireyler beraberinde yüksek oranda sakatatları da tüketebiliyor. Bu yüzden sakatatları daha yakından incelemeye ve sağlığa etkilerini öğrenmeye ne dersin?
Her yönüyle sakatatların sağlığa etkileri
Uzun süre tok tutucu: Beslenmede proteinler, tokluğu sağlamada önemli bir besin öğesidir. Et grubuı içerisinde yer alan sakatatlar da yüksek kaliteli protein içeriği sayesinde tokluğu desteklemektedir. Fakat burada en önemli nokta, protein ve yağın yeterli miktarda alınmasıdır. Gereğinden fazla alınacak proteinin ek yarar sağlamayacağı gibi organlara fazla yük binmesine ve zarar vermesine yol açacaktır. Bu yüzden gerekli miktarlarda protein alınmasına dikkat edilmelidir.
Kaliteli Protein: Sakatatlar hayvansal protein içermekle beraber kaliteli protein de içermektedir. Bu da besleyici özelliğini arttırmanın yanı sıra vücutta proteine ihtiyaç duyan dokuları desteklemek amaçlı büyük önem taşımaktadır. Özellikle spor yapan bireyler için, alınan proteini desteklemek anlamında sakatatlar önemli rol oynayabilmektedir. Fakat yukarıda da bahsedildiği üzere, tek kaliteli protein kaynağı sakatatlar olmamakla beraber, tek tip beslenme vücuda yarar sağlamak yerine zarar verecektir.
Zengin kolin içeriği: Beyinsel birçok işlevi desteklediği bilinen kolin, başlıca yumurta içinde bulunmanın yanı sıra sakatatlar içerisinde de yer almaktadır. Özellikle sinir sistemi işlevlerini ve beyinsel fonksiyonları desteklemesi sebebiyle sakatatlar aracılığıyla da alımı desteklenmektedir.
Demir kaynağı: Sakatatlar, hem biyoyararlılık hem de miktar anlamında yüksek oranda demir içermektedir. Demir eksikliği olan bireylerin, düşük demir seviyelerini hızlı oranda yükseltmeye yardımcı olacak besinlerde ilk sırada sakatatlar yer almaktadır.
Tüketimi kimleri olumsuz etkileyebilir?
• Karaciğer hastaları
• Böbrek hastaları
• Diyabet hastaları
• Yüksek kolesterol ve kardiyovasküler hastalıklara sahip olanlar
• Gut hastaları: Vücutta yüksek oranda ürik asit üretimine bağlı olarak bu ürik asitin eklemlerde birikmesi sonucu oluşan gut hastalığında, sakatat tüketiminden kaçınmak büyük önem taşımaktadır. Özellikle pürinden zengin gıdalar içerisinde bulunan sakatatlar, tüketimi sonucu vücutta ürik asite dönüşerek gut hastalığının şiddetlenmesine veya atakların tekrarlanmasına yol açabilmektedir.
• Hamileler: sakatatlar içerisinde yer alan karaciğer depo organ olması sebebiyle, özellikle A vitamininde zengin bir organdır. Bununla beraber A vitamini vücutta depolanabilen bir vitamin türü olmakla beraber, gereğinden fazla tüketimi, hamilelerde çocuklarda gelişim-sağlık problemleri doğurabilmektedir. Bu yüzden yüksek oranda A vitamini içeren karaciğer tüketimi hamileler için sakıncalı olabilmektedir.
Hayvan kaynaklı hastalıklara Dikkat!
Bazı hayvansal kaynaklı hastalıklar ne yazık ki başta beyin olmak üzere hayvanların diğer birçok organında yer edinebilmektedir. Bununla beraber bu hastalıklı organların insanlar tarafından tüketimi, ciddi anlamda sağlık problemleri oluşturabilmekte; ölümlere kadar giden sonuçlar doğurabilmektedir. Bu yüzden, sakatat tüketilecek hayvanın kontrollerce hastalıklı olmadığına emin olunması, etlerin tam pişmiş olmasına özen gösterilmelidir.
Doymuş yağa dikkat!!
Özellikle kalp damar hastalıkları olanların, sakatat tüketiminde de dikkatli olmasında fayda var. Sakatatlar da diğer kırmızı et grupları gibi doymuş yağ içeriği ile kalp-damar hastalıklarında risk oluşturabilmektedir.
Eğer sakatatları tüketmeyi seven birisi isen, formeo diyetisyenleri olarak miktara dikkat etmeni ve haftada 1’den fazla tüketmemeni öneriyoruz 