Gezegene ve Sağlığa Dost Besin Grubu: Baklagiller

Dünyamız son zamanlarda küresel ısınma ile tehdit altındadır. Son 100 yılda 1.5 ºC artan gezegen ısısı iklim değişiklikleri için büyük risk teşkil diyor. Küresel ısınmaya neden olan birçok faktörden biri de ne yazık ki kontrolsüz beslenme alışkanlıkları oluyor. Özellikle moda diyetlerin getirdiği aşırı hayvansal kaynaklı besin tüketimi sahip oldukları yüksek su ayak izi ve karbon ayak izi ile tehlikenin boyutunu arttırıyor.

Bu noktada hayvansal kaynaklı gıda tüketimini azaltmak diğer taraftan da yeterli beslenmeyi sürdürebilmek için gözler baklagillere çevriliyor. Kendileri hem sahip olduğu düşük su ayak izi ve karbon ayak izi ile gezegene dost hem de içerdiği besin değeri ile sağlığa dost. Gelin kendilerini biraz daha yakından tanıyalım;

Protein, lif, mineraller (demir, fosfor, çinko, magnezyum) ve vitaminler (özellikle folat) içeriği ile oldukça besleyici olan baklagiller en çok protein içerikleri ile ön plana çıkmaktadır. Ortalama %20’ye yakın protein içeriğine sahip baklagillerin tahıl kaynakları ile tüketimi protein kalitelerini de arttırmaktadır. Diğer taraftan hayvansal kaynaklı besinlere göre ekonomik açıdan uygunluğu ile de her birey tarafından ulaşılabilir bir protein kaynağıdır.

Düşük oranda yağ içeren baklagiller aynı zamanda bitkisel kaynaklı olmaları sebebiyle kolesterol içermezler. Bu noktada günlük protein alımını artırırken yağ alımını optimalde tutmak için baklagiller iyi bir alternatiftir. Günlük beslenmede protein ihtiyacının bir kısmının baklagillerden karşılanması azalan doymuş yağ alımı ile kalp-damar sağlığını da desteklemektedir.

Lif içeriği ile kan kolesterol seviyelerinin normal aralıkta tutulmasına katkıda bulunur. Diğer taraftan dışkı hacmini arttırarak kabızlık probleminin çözülmesine destek olur.

Bağırsak mikrobiyotamızda sindirim sistemini düzenlemeye ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olan probiyotik mikroorganizmalar bulunur. Bu mikroorganizmaların gelişimini teşvik eden besin kaynakları prebiyotik olarak adlandırılır ve baklagiller oligosakkarit içeriği ile iyi bir prebiyotik besindir.

Baklagiller protein ve lif içeriği ile tokluk süresinin uzun tutulmasına dolayısıyla iştah kontrolüne destek olur. Düşük glisemik indekse sahip olması ile kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açmaz. Günlük besin tüketim miktarının kontrol edilmesini sağlayarak vücut ağırlığı denetimine destek olur.

Özetle, yaşayacağımız ikinci bir gezegen olmadığı için içinde bulunduğumuza gezegene sahip çıkmak zorundayız. Bireysel olarak yapabileceğimiz katkıları küçümsememeli, kendimizi beslerken doğayı da tüketmemeye özen göstermeliyiz. Hadi sen de haftada 2 akşam protein ihtiyacını baklagillerden karşılayarak hem gezegenini hem sağlığını destekle.