Hamilelikte Tatlı Aşeriyorsan Dikkat!
Aşerme hamilelikte birlikte çok sık görülen bir durumdur. 2012’de yapılan bir araştırmaya göre hamilelerin %50-90’ında da gözlemlenmektedir. Koku alma duyusunda gelişen hassasiyet sonucu, anne adayları sevdikleri besinlerin kokusunu daha yoğun hissederler ve sonucunda canları çeker, yemek isterler :) Buraya kadar gelişen tablo, çiçeği burnunda anne adaylarımızın biraz da hamileliklerini doya doya yaşamak istemelerinden kaynaklanmaktadır.
Fakat bu tablo, sürekli olarak -tatlı- aşermeye dönerse, gözden geçirilmesi gereken bazı noktalar var demektir!
1. Öğün aralarını uzatma, sık beslen!
Herkesin doğasında az biraz tatlı tada düşkünlük vardır. Bu tatlıya düşkünlük durumu; gün içinde sürekli tekrar ediyorsa, öncesinde yorgunluk, halsizlik yaşanıp, yedikten sonra ani enerji artışı ve onu takiben de enerji düşüklüğü olarak kendini gösteriyorsa dikkatli olmakta fayda var!
Öncelikle beslenme düzeninizi gözden geçirin. Hatta bunun için bir beslenme günlüğü oluşturun. Yatış-kalkış ve öğün saatlerinizi not alın. Eğer;
- Kalktıktan en geç 1 saat içinde kahvaltı yapmıyorsanız,
- İki öğün arasında 3 saatten fazla bir süre varsa,
- Gün içindeki en son öğününüzle sabahki ilk öğününüz arasında 12 saatten uzun bir süre varsa,
hipoglisemi ve beraberinde gestasyonel diyabet riskini tetikleyebilir. Bu durum da ne yazık ki hem sizin hem de bebeğiniz için sağlığı olumsuz etkileyebilir. Anne karnındaki bebeğinizi fiziksel ve bilişsel yönden tehlikeye atabilir.
2. Fazla karbonhidrat ve yetersiz protein, yağ, posa alımından uzak dur!
Öğün sıklığı kadar öğün içeriği de, sürekli tatlıya yönelmenizde büyük rol oynar. Hamilelikle birlikte plasentadan salgılanan hormonlar, kan şekerinizde dalgalanmalara neden olabilir. Aynı zamanda hamileliğin başlarında yaşanabilen mide bulantıları da sizi karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye yönlendirebilir. Özellikle basit karbonhidrat ağırlıklı beslenmeniz sonucunda ise; kan şekeriniz hızlıca yükselir, takiben hızlıca düşer. Ve canınız yine karbonhidrat kaynağı bir besin ister. Bu döngünün devam etmesi de, hamilelerin yaklaşık %18’ini etkileyen gestasyonel diyabet riskini artırabilir.
Peki karbonhidrat tüketimi yasak mı? Tabii ki de hayır.. Önemli olan karbonhidratı nasıl ve ne ile birlikte tükettiğinizdir. Kan şekerinizi ani yükselten beyaz un, beyaz ekmek ve beyaz makarnadan uzak durun. Daha sağlıklı olan tam buğday ve tam tahıllı ürünleri tüketin. Yanında da süt, yoğurt, ayran gibi protein, kuruyemişler gibi yağ, sebzeler gibi posa kaynaklarına yer verin. Protein, yağ ve posa; karbonhidratlara göre daha yavaş sindirildikleri için; karbonhidratların sindirimini de yavaşlatarak kan şekerinizin dengelenmesini sağlar. Miktara da dikkat etmeyi unutmayın. Sağlıklı diye ihtiyacınız olandan fazlasını tüketmeniz; sağlıksız kilo artışına ve fazla kiloya bağlı gestasyonel diyabet riskinin artmasına neden olabilir.
3. Olası Hipoglisemi ve Gestasyonel Diyabet riski için mutlaka doktorundan randevu al!
Tabii ki sadece yaşanan bu tabloları gözlemleyip kendi başınıza tedavi uygulamasına gitmiyorsunuz; mutlaka kadın doğum ve endokrin doktorunuza danışıyorsunuz. Kan tahlilleri sonucuna göre anne çocuk diyetisyeninden yardım alıyorsunuz ;)
Sağlıklı ve mutlu haftalar dilerim ;)