Hayal Kurtarıcısı Ol!!!
Çocuk o sabah saat 06:30 da daha gün yeni doğarken babasının peşinden babasına gözükmeden usul usul semt pazarına doğru yürüyordu. Yeni güne yeni hayatına o yolda 11 yaşındayken günaydın demişti. Attığı her adımda büyüdüğünü düşünüyordu. Attığı her adımda hayal kuruyordu. Babasının ıslık sesi hayallerine eşlik eden en güzel melodiydi. Semt pazarına geldiklerinde adımlarını hızlandırıp bir anda babasının elini tuttu. Babası şaşkın bir şekilde ‘kızım sen burada ne arıyorsun diye’ sordu. Kızın cevabı ise çok netti ‘hayallerimi’.
Babasından öğrenmişti bol bol hayal kurmayı ve hayallerinin peşinden koşmayı. O sabah babanın ve kızın hayal ortaklığını ilk günüydü. 1 kasa limon ile gerçekleşmeye başladı tüm hayaller. İlk sınavıydı hayalleri için akşama kadar babasının vermiş olduğu limonları satması gerekiyordu. 1 kasa limon ile hayal tezgahını kurmuştu tam babasının tezgahının karşı caddesine. ‘Gel vatandaş gel’ diye bağırıyordu, en çocuk sesiyle.... Öğlen olmadan 1 kasa limonu çoktan satmıştı bile. Sonra koşarak babasının yanına gitti ve babasından kocaman bir aferin ve öğle yemeğinde beraber yemek yemek için harçlık aldı. İlk kazandığı paraydı ve gerçekten alın teri ile kazanmıştı. Babası ‘bugün öğle yemeğini sen ısmarlıyorsun kızım’ dedi. O gün öğle yemeğini babası ile birlikte yedi ve hesabın tamamını kazandığı ilk parası ile çocuk ödedi. Ve hayallerinden birisi gerçek olmuştu. Öğleden sonra babasının tezgahında çalıştı. Tezgah bir pazar arabasıydı. Arabanın üzerinde bulunan bütün sebzeleri ve meyveleri akşama kadar sattılar. Arabanın üzeri bomboştu. O boşluk küçük kızın hayalleri ile doldu bir anda. Hayatının en güzel gününü yaşamıştı kız. Babası ‘hadi bakalım atla arabaya’ dedi. Kız önce şaşırdı sonra arabanın üzerine çıktı. Babası bütün gücü ile iteklemeye başladı arabayı. ‘Gökyüzüne bakarak hayal kur kızım’ dedi. Çocuk arabanın üzerinde sırtüstü yatmış gökyüzündeki yıldızlara bakarak hayal kuruyordu. O gün kurmuş olduğu hiç bir hayali unutmak istemiyordu. ‘Baba ben bugünü hiç unutmak istemiyorum’ dedi çocuk. Babası ise ‘unutmak istemediğin hayallerin gerçekleşecek hayallerdir onları mutlaka bir deftere yaz’ dedi. İşte o gün bugündür limon kokulu hayaller kuruyor küçük kız ve bütün hayallerini bir deftere yazıyor.
Belki de bugünlerde eline ne bir kalem ne de bir defter alıyorsun. Teknoloji sanki kalemimizi defterimizi elimizden almış gibi. Bırakma elinden kalemini. Güzel bir defter al, sayfalarına dokun, sonra güzel bir müzik aç ve önce çocukluğunda kurduğun hayalleri hatırlamaya çalış. Oradan ne kadar hayal kurtarabilirsen o kadar mutlu olacaksın. Bu haftanın ödevi hayal kurtarıcısı olmak. Çocukluğunda çocukça kurduğun hayallerini kurtaracağın ve geleceğine tüm gerçekliği ile hediye edeceğin bir hafta olsun.
Hayal Defterinden Notlar