Kahveni Ne Kadar Tanıyorsun?

Sence kahvenin hayatında ne kadar yeri var? Bir düşün: Yalnız ve huzursuz olduğunda ya da mutluluğunu paylaşmak için arkadaşlarınla sana kahven eşlik etti. Bazen yorgun bir gecenin ilk sabahında, bazen ise başarıyı yakalayabilmek için uzun bir gecede yanı başında yine o vardı. Peki, iyi günde kötü günde seninle beraber olan yol arkadaşın kahveyi ne kadar iyi tanıyorsun? “Aslında pek tanımıyorum” dediğini duyar gibiyim. O zaman hazır ol, 10 adımda kahveni daha iyi tanıyacaksın.

1. Enerji verir ve beyin fonksiyonlarını güçlendirir 
Kahvenin içerdiği kafein, baskılayıcı nörotransmitterleri engelleyerek norepinefrin ile dopamini aktif hale getirir, bu şekilde enerji butonuna basarak vücudunu harekete geçirir. Ayrıca araştırmalar kahvenin hafızanı, ruhsal modunu, dikkatini ve genel bilişsel fonksiyonlarını arttırdığını söylüyor!

2. Metabolizmanı ateşleyerek yağ yakımına yardımcı olur
Yapılan çalışmalara göre kahve metabolizma hızını %3-11 kadar arttırıyor! Ara öğününden birisine kahveyi ekleyerek metabolizmana hız katmaya ne dersin? Ancak unutmaman gereken en son kahve öğününü saat 17:00’ye kadar bitirmiş olmak. Bu süre sonrasında tüketeceğin kahve gece uykunu negatif etkileyecektir.

3. Fiziksel performansı arttırır 
Seni egzersize hazır hale getiren adrenalinin salınması için kahvenin uyarılar gönderdiğini biliyor muydun? Ayrıca sen egzersize hazır olduğunda sinir sistemine bir sinyal göndererek yağ yakımını arttırmaya başlar ve böylece sana yakıt oluşturur. Çalışmalar kafeinin fiziksel performansı %11-12 oranında arttığı yönünde. Dikkat! Yüksek tansiyon problemi ve obezite problemi olan bireylerin egzersiz öncesi kafein tüketmemelerinde fayda var.

4. Mutluluğun dostu depresyonun düşmanı !
Kahve, serotonin seviyesini arttırarak mutlu hissetmeni sağlar. 2011 yılında Harvard toplum sağlığı, beslenme bölümünde yapılan çalışmaya göre günde 4 bardak kahve içen kadınlarda %20 daha düşük depresyon riski olduğu gözlemleniyor! Bu durumu kendine kanıtlamak çok da zor değil. En son ne zaman kendini kötü hissettiğinde, -iyi hissetmek adına- elinde bir bardak kahve vardı?

5. Büyük antioksidan kaynağı !
İçtiğin kahvenin bir fincanında ortalama 150-550 mg antioksidan bulunuyor. Yani yeşil çay ve kakaoya kıyasla daha fazla! Antioksidanlar bağışıklığını arttırarak hastalıklara karşı koruyucu kalkanlarını devreye sokar. Böylece seni kansere karşı da korur. Ayrıca hücre hasarını önleyerek, yaşlanmayı ağır çekimde izlemeni sağlar. Yıllara kahve keyfi ile meydan okumak kulağa hoş geliyor açıkçası :)

6. Kansere karşı
Yapılan araştırmalar özellikle kolorektal, karaciğer, cilt ve meme kanserlerine karşı yüksek antioksidan içeriğiyle kahvenin koruyucu etkisi olduğunu gösteriyor.

7. Karaciğerini korur 
Vücudunu toksinlerden temizleyen en değerli organın karaciğerdir. Bu yüzden ona iyi bakman şart. Peki, sana yapılan araştırmalar kahvenin siroza karşı koruyucu etkisi olduğunu söylüyor desem? Sağlıklı beslenme ile beraber yeterli miktarda kahve tüketimiyle bu etkiyi maksimuma çıkarabilirsin.

8. Alzheimer ve Parkinson hastalığına karşı !
Nörolojik dejenerasyon hastalıklarında ilk sırada Alzheimer bulunurken hemen altında listeyi Parkinson takip etmekle beraber toplumumuzda bu hastalıklar giderek yaygınlaşmaktadır. Yapılan çalışmalar kahvenin bu iki hastalığın riskini düşürdüğü yönünde! Parkinson hastalığı üzerine yapılan araştırmada, kafeinli kahve olumlu sonuç verirken kafeinsizden bir sonuç alınamaması üzerine Parkinson hastalığı riskini düşürmede etken maddenin kafein olduğu söyleniyor.

9. Tip 2 diyabet riskini azaltır 
Amerika’da 88,259 diyabet geçmişi olmayan kadınlarla yapılan çalışma kahve tüketiminin tip 2 diyabet riskini azalttığını gösteriyor. 2013 yılında Türkiye’de yapılan araştırmalar ise her 1 fincan kahve tüketiminin ortalama %7 oranında diyabet riskini düşürdüğünü söylüyor. Önerilen miktarlarda içeceğin kahveyle diyabet riskini azaltabilirsin

10. Selülit efsanesi
Sen de hala kahvenin selülit yaptığını düşünenlerden misin? O zaman bu kısmı iyi oku: Kullandığın selülit giderici ürünlerin kafein içerdiğini biliyor muydun? Yakın zamanda yapılan birçok araştırma kahvenin selülit yapmadığını, aksine içerdiği kafeinle yağı parçalayan enzimleri arttırarak selülit gidermeye yardımcı olduğunu çoktan kanıtladı!

Ne kadar kahve tüketmelisin?
Çoğu kaynaklara göre; yetişkinler için kafein 300-400 mg’ı aşmamalıdır. Bu da ortalama 3-4 fincan kahveye eş değerdir. Ancak unutulmaması gereken bu durum kahvenin içerik ve miktarına göre değişiklik göstereceği. Buna ek olarak kahve dışında diğer kaynaklardan da alacağın kafeini düşünerek kahve içimini sınırlamalısın.

Kahveni nasıl içmelisin?
Kahvenin kendisiyle beraber ona eşlik edecekler de büyük önem taşıyor. Bu konuda içeceğin kahvenin şekersiz olmasına dikkat et. Eğer süt tozu kullanacaksan yağsız, sütünü de light tercih etmelisin.

Kalsiyuma dikkat!
Fazla kahve tüketiminde kemiklerden kalsiyum atımının artıyor! Eğer sen de çok kahve tüketenlerdensen, kalsiyum deponu da ona göre desteklemen gerektiğini unutma.


Artık yol arkadaşını daha iyi tanıyorsun. Sağlıklı sınırlarda tükettiğin kahven sana yarar sağlarken, sınırları aşmaya başladığın anda zarar oluşturabileceği aklının bir köşesinde olsun. O zaman bugün, ilk ara öğününde kahve içerek bana eşlik etmeye ne dersin?