KÖTÜ NEFESE DOĞAL ÇÖZÜM
Sen de devamlı çözüm bulamadığın ağız kokularından mı şikâyetçisin? Peki, bu kokuların neden olabileceğin hakkında bilgin var mı? Latincede halitus ve osis kelimelerinden türeyen ve “ağızda oluşan, hem kişiyi hem de etrafındaki insanları rahatsız eden çirkin koku” anlamında kullanılan Halitosis birçok kişinin kurtulamadığı bir sağlık problemi! Sebeplerine göre değişmekle beraber doğru uygulamalarla ağız kokusundan kurtulman çok kolay olabilir? Peki, neler ağız kokusuna sebep olur ve hangi besinlerle bu problemin önüne geçebilirsin? Devamı bir tık aşağıda :)
Neden kötü nefese sahipsin?
Beslenme: Sarımsak, soğan gibi besinlerin özellikle sülfür içerikli besinler, sindirimle beraber kötü koku oluşumuna sebep oluyor.
Sigara: Sigara tüketimi ağız kuruluğuna sebep olması ve iyi ağız florasını bozması sebebiyle ağız kokusunu tetikliyor!
Ağız hijyeni: Ağızda kalan yemek parçacıklarının temizlenmemesi, oradaki kötü bakterilerin artışıyla beraber ağızda kötü koku oluşumuna sebep olabilir.
Kuru Ağız: Tükürük salgısı ağız hijyenini sağlayarak kötü bakterilerin üremesini önlüyor! Kuru ağız, bu bakterilerin oluşumunu arttırarak kötü nefese zemin hazırlıyor. Kuru ağız genelde uyku sırasında ağızın açık bir şekilde uyunmasıyla oluşup sabahları kötü nefes oluşturuyor. Fakat bunun dışında tükürük bezleri problemleri ya da başka hastalık sebepleriyle de kuru ağız oluşabiliyor.
İlaçlar: Bazı ilaçlar ağız kuruluğuna sebep olarak kötü nefesi tetiklemektedir. Bazıları ise sindirim sırasında nefese kötü koku şeklinde yan etki oluşturabilmektedir.
Hastalıklar: Şeker hastalığı(aseton kokusu), karaciğer(ölü fare kokusu) veya böbrek problemleri(balık kokusu) gibi durumlarda kötü ağız kokusu yaygın görülmektedir.
Düşük karbonhidratlı diyetler!: Düşük karbonhidrat içerikli popüler diyetler, vücutta yüksek miktarda keton oluşumuna sebep olarak ciddi ağız kokularına sebep olmaktadır. Aslında bu koku bir yandan da ketonların organlarına ne kadar çok yük bindirdiğinin de göstergesi!
Basit bir ağız kokuş problemini en doğal yollarla çözmen mümkün! İşte sana bu problemi çözecek en güzel besinler;
Yeşil Çay: 2012 yılında yapılan Journal of Natural Pharmaceutical Products’ta yayınlanan bir çalışma, düzenli yeşil çay tüketiminin plak oluşumunu engelleyerek ağız hijyenini destekleme özelliği sayesinde kötü ağız kokusunu azaltmaya destek çıkabileceğini söylüyor. Bu özelliğinde yeşilçayın içindeki flavonoidler, tannin, vitamin-mineraller ve floridler destek oluyor. 2011 yılında yapılan başka bir çalışma da yeşil çay tüketimi, ağızda aerob bakterilerin çoğalmasını baskılama ve plak oluşumunu azaltmaya yardımcı olarak ağız kokusunu önlediğini göstermektedir.
Süt: 2010 yılında Journal of Food Science’taki bir makaleye göre süt, özellikle sarımsak tüketimi sonrası oluşan kokuyu azaltmada büyük etkiye sahip. Sarımsak tüketimi sonrası sindirimle oluşan diali disülfit, alil metil disülfit,alil merkaptan, alil metil sülfit ve metil merkaptan gibi bileşenlerinin oluşturduğu kokuyu süt tüketimi azaltıyor! Kokuya sebep olan hidrofobik bileşenler sütteki yüksek su miktarıyla daha hızlı uzaklaşmayı sağlıyor. Çalışma sarımsaklı gıdalar tüketimi öncesinde içilen sütün ağız kokusunu büyük oranda azaltacağını da söylemekte!
Bitkiler /Baharatlar: Araştırmalara göre rezene tohumu, kakule, tarçın, biberiye, nane, maydanoz gibi bitki/baharatlar kötü nefes kokusunu azaltmaya yardımcı oluyor. Bu özelliklerini yüksek flavonoid içerikleri, antimikrobiyal etkilerinden alıyorlar. 2012 yılında Dental Research Journal’da yapılan araştırmaya göre kakule yağı içeriğindeki “sineol” etken maddesi sayesinde ağız içi koku oluşumunu önlüyor. Journal of Dental Hygiene’de yayınlanan çalışmalar da özellikle biberiye, nane , tarçın ve maydanozun koku giderici etkilerini destekler nitelikte
Hindistan Cevizi Yağı: 2016 yılı, Journal of Traditional and Complementary Medicine’daki bir derlemeye göre hindistan cevizi, içeriğindeki “laurik asit” sayesinde tükürükteki alkali bileşenlerle reaksiyona girerek plakların dişe yapışmasını ve birikmesini önlüyor! Ayrıca antimikrobiyal özelliği sayesinde ağızda kötü bakteri oluşumunu minimuma indirerek de kokuyu azaltıcı etkiyi destekliyor.
Çinko: Araştırmalara göre çinko eksikliği olan bireylerde ağız kokuş problemi daha fazla görülebiliyor. 2013 yılı halitosis üzerine yapılan bir derlemede çinko mineralinin sülfürü bağlama özelliği sayesinde ağız kokusunu azalttığı söylenmekte! Özellikle soğan sarımsak gibi besinlerin sindirim sonrasında oluşan sülfür içerikli maddeleri çinko ile etkileşime girerek koku oluşumu azalıyor. 2013 yılında Journal of Natural Science, Biology and Medicine’da yapılan çalışma da çinkonun sarımsak soğan ve sigara ile oluşan kötü kokuyu maskeleme özelliği olduğunu destekler nitelikte!
Probiyotikler: Her alanda büyük etkiye sahip olan probiyotilerin ağız sağlığında da etkisi olduğunu biliyor muydun? Çalışmalara göre probiyotikler ağızdaki sağlıklı mikrobiyotanın oluşumuna destek çıkarak ağız kokusunu engelliyor. Yani ağzındaki iyi bakteri çoğunluğunu arttırarak ağız hijyenini sağlıyor, kötü bakterilerin oluşturacağı kötü kokuların önüne geçebiliyorsun. Journal of Canadian Dental Association’da yayınlanan bir çalışmaya göre, özellikle ağız içi florasında Atopobium parvulum, Eubacterium sulci ve Solobacterium moorei bakteri türleri baskın olan bireyler kötü ağız kokusundan şikayetçi! Ayrıca çalışmaya göre ağız florasında Streptococcus salivarius adlı adlı bakterinin baskın olduğu bireyler de ağız kokusu problemi yaşamıyor! Bu bakteri türü, ağızda bakteriosin üreterek kötü bakterilerin ürettiği ve kokuya sebep olan sülfür bileşenlerinin azaltılmasını sağlıyor. Bu yüzden günlük düzenli probiyotik tüketimi sadece bağırsaklarına değil ağız sağlığına da büyük etki göstermekte!
Bunlarla beraber ağız hijyeninin günlük sağlanması da önemli! Yukarıda bahsedilen besinleri tüketmeden önce düzenli diş fırçalama alışkanlığını edinmen bu problemi çözmede her şeyden önce geliyor! Bunun dışında su tüketimi de bir o kadar önemli; yetersiz su tüketimi ile oluşabilecek kuru ağız kötü bakteri oluşumunu tetikleyebilir! Bu yüzden metabolizman kadar ağız sağlığın için de en az 2-2,5 litre su tüketmeyi unutma.
Problemi bul, doğru ve sağlıklı uygulamayı seç; bu sayede insanlarla konuşmak korkulu rüyan olmaktan çıksın