Kulaklarınla mı Yiyorsun?

Yapılan araştırmalar; bulunduğun ortamdaki seslerin, müzik türün ve şiddetinin besin tercihlerini, besinlerdeki algıladığın tatları, yemek yediğin ortamdaki kalış süresini ve orantılı olarak yeme miktarını değiştirdiğini söylüyor. Yemek yerken fark etmeden duyduğun, arka planda olan sesler besin tüketimini nasıl etkiliyor? Bu makaleyi okuduktan sonra etrafındaki seslere ve besin tüketimine daha dikkat eder hale gelebilirsin dikkat  Haydi o zaman bir bir araştırmalarla bu durumu daha yakından inceleyelim!
• 2011 yılında Food Quality and Preference’ta yapılan araştırmaya göre bulunduğun ortamdaki sesin şiddeti, tat duyundaki algıları değiştirebiliyor. Araştırmada sesli ve düşük sesli ortamda gıdalardaki tatların ne olduğu deneklerce sorgulanıyor. Deney sonunda yüksek sesli ortamdaki kişilerin düşüktekilere göre tatlı ve tuzlu tatları fark edebilmesi daha düşük çıkıyor! Bununla beraber yüksek, gürültülü bir ortamda bireylerin daha çok gevrek/çıtır yapıdaki besinleri daha yoğun hissettikleri ortaya çıkıyor. Ayrıca yapılan başka bir araştırmada yükses seste tuzlu ve tatlı tatları algılama daha güçken umami tadı algılamanın daha yüksek olduğunu söylemekte!
• 2015 yılında The Open Cybernetics & Systemics Journal’da yapılan araştırmaya göre de, bireylerin restoranda dinledikleri müziklerin türüne göre kalış süresi ve buna bağlı yolarak yedikleri yemeklerin miktarları da değişiklik gösteriyor. Öğünlere göre yapılan gözlem sonucunda özellikle akşam yemeğinde sert müzikler yerine daha sakin soft müzikler çalan ortamdaki bireylerin kalış süresi maksimum olmakla beraber besin tüketimlerinde de bu oranla artış gözlenmiştir.
• “Appetite” dergisinde yayınlanan bir makaleye göre de bir ortamda müziğin varlığı, müziksiz bir ortamdaki bireylere göre daha fazla besin ve içecek tüketimine sebep oluyor!
• 2016 yılında Australian Journal of Music Therapy’de yayınlanan çalışmada ise müziğin anoreksik vakalardaki etkisinden bahsediliyor. Çalışmaya göre müzik terapisi, hastanede yatan anoreksik bireylerde öğün sonrası oluşan anksiyetenin azaltılmasında olumlu etki gösteriyor.
• Surrey Üniversitesi Ulusal Müzik Eğitimi Araştırma Merkezinde (CIRME) yapılan araştırma da müzik türünün bireylerin akşam yemeğinde yemeğe harcadıkları para miktarının değiştiğini söylüyor. Çalışmaya göre klasik müzik çalan restoranda akşam yemeği yiyen bireylerin en fazla harcaması olmakla beraber ortalama £24, pop müzik çalan ortamda ortalama £22 ve müzik olmayan bir ortamda akşam yemeği yiyen bireylerin ortalama £21.70 para harcadığını söylüyor.
• 2010 yılı Journal of Culinary Science & Technology’de yapılan çalışmaya göre de bireylerin yemek yediği ortamdaki müzik + gürültünün hafif şiddette olması bireylerin yedikleri yemekteki memnuniyeti arttırıp daha lezzetli olduğunu söylerken, müziksiz ya da çok gürültülü bir ortam olması başta bayan müşterilerin erkeklere göre daha fazla rahatsız olması ve yemekten aldığı keyif/ lezzetin düşmesine sebep oluyor.
• 2012 yılı Obesity Reviews’te yayınlanan makaleye göre bireylerin ortamda dinlediği müziğin içeriğinde geçen söylemlere göre bireyin besin tüketim miktarları değişebiliyor. İçme ile ilgili bir şarkının(Drunken Sailor) çaldığı ortamda bireylerin daha fazla içecek tükettiği gözleniyor. Ayrıca çalan müziğin ritmindeki artış bireylerin daha hızlı ve fazla miktarda tüketim gerçekleştirmesine sebep olabiliyor.
• Oxford Üniversitesinde Dr. Charles Spence’nin yaptığı bir araştırmada; bir gruba 2 adet aynı fakat farklı olduğu iddia edilen çikolatalar veriliyor. İlk çikolatayı bireyler tüketirken arka planda flütle soft bağlamalı notalı müzikler çalarken diğer çikolata tüketilirken kemanla sert vuruşlu kesikli müzikler çalıyor. Çalışma sonunda bireyler, soft müzik dinlerken tüketilen çikolatayı daha lezzetli, yumuşak kıvamlı bulurlarken diğer müzikle yenilen çikolatayı daha bitter/acı buldular. Bununla beraber bireyler ilk çikolatanın daha güzel olduğunu iddia ettiler.
• 2010 yılında Perception dergisinde yayınlanan makaleye göre bireyler tiz ve pes tonda dinledikleri müziklere karşı tükettikleri çikolatanın tadını farklı algılıyorlar. Çalışmaya göre tiz seste müzik dinleyenler çikolatayı daha tatlı/şekerli bulurken pes seste müzik dinleyenler aynı çikolatayı acı/bitter buluyor.
• 2015 yılı “Flavour” dergisinde şarap ve müzik üzerine yayınlanan çalışmada da, şarap tadımcılarının dinledikleri müziklere göre şarabın asidite, meyve aroması, tatlılılık, burukluk ve yıl tahminlerinin değiştiğini gösteriyor. Araştırmaya göre şiddetli ve ağır müzikler eşliğinde tadılan şarabı bireyler daha buruk bulurken soft müziklerde tadını daha içilebilir ve tatlı buluyorlar.