Kuruyemişlerin Kralı: Yer Fıstığı
Kendisini, ezmesini, her türlüsünü belki de büyük bir keyifle tükettiğin yer fıstığını sağlığına etkileri hakkında ne kadar bilgin var? Cildinden kalbine, beynine kadar her organına olumlu etkileri olan bu kuruyemişi bilimsel kaynaklarla tanımaya hazırsan haydi o zaman başlıyoruz!
Kuruyemişlerin kralı: Food and Nutrition Sciences araştırmasına göre yer fıstığı diğer kuru yemişlerle karşılaştırıldığında besin değeri olarak en zengin içeriğe sahip kuru yemiş olarak geçiyor. USDA Western Human Nutrition Research Center’ın 2007’de düzenlediği Nuts&Health Sempozyumundaki açıklamaya göre gerek kadın gerek erkeklerde yer fıstığı, kaju, badem, pekan cevizi, ceviz, ve diğer kabuklu yemişler üzerine yapılan çalışma sonucunda; E vitamini, magnezyum, folat, niasin, demir, çinko, potasyum, fosfor ve selenyum açısından zenginliğiyle ilk sırada yer fıstığı yer alıyor. Özellikle çinko ve selenyum açısından ilk sıralarda yer alması bağışıklığı arttırıcı etkisini de ortaya koymaktadır. Magnezyumdan zengin oluşu da sinir ve kas sistemine destekleyici etki göstermekte!
Kalp Hastalıkları: Yer fıstığı, trans yağ içermeyip yüksek miktarda oleik asit içermesiyle kalp hastalıklarına karşı koruyucu olarak biliniyor. Yapılan araştırmalar yer fıstığının kan lipid profilini ve kan basıncını olumlu anlamda etkilediğini, LDL oksidasyonunu azalttığını söylüyor.
Resveratrol kaynağı: Kırmızı üzümden sonra resveratrolün en fazla bulunduğu gıdaların başında yer fıstığı geliyor! Resveratrol ne diye soruyorsan, cildinin genç kalmasından, kalbinin korunmasına, kanser hücrelerinin oluşumunun engellenmesine kadar birçok alanda büyük bir etkiye sahip. Başlarda 0.15 µg/mg kadar resveratrol içeriğine sahip olan yer fıstığı, çimlenip büyüdükçe giderek artmakla beraber ortalama 14.2 µg/mg resveratrole sahip olmaktadır.
Anti-obezite: 2014 yılında Nutrition Research and Practice’te yapılan bir araştırmaya göre yer fıstığı içerdiği resveratrol sayesinde vücutta yağ birikimini baskılıyor. Araştırmaya göre sadece resveratrol takviyesi yapılan bireylere oranla yer fıstığıyla yapılan resveratrol takviyesi; yer fıstığının içindeki genistein ve diğer polifenollerle birleştiğinde daha yüksek oranla anti-adipojenik etki taşımaktadır. Ayrıca aynı yılda The American Journal of Clinical Nutrition’da kuru yemişlerin tokluğa etkileri üzerine yayınlanan makaleye göre yer fıstığı bireylerde açlık ve yemeğe karşı duyulan arzuyu bastırırken, yemek sonrası oluşan tokluk hissini arttırarak kilo yönetimine katkı sağlıyor.
Alzheimer Hastalığı: Araştırmalar yer fıstığının gerek iyi yağlardan zengin olması, gerek E vitamini içeriği gerekse resveratrol içeriğiyle sinir sistemini koruduğunu söylüyor. Bu sayede bilişsel fonksiyonları desteklerken Alzheimer hastalığı riskini de azaltmaya yardımcı oluyor. Peki, sana ilginç bir çalışmadan bahsetsek? 2013 yılında Journal of Neurological Sciences ’da yapılan bir araştırmada Alzheimer hastalığı potansiyeli taşıyan/Alzheimer olan/ orta derecede bilişsel bozukluğu olan bireylerin yer fıstığının kokusuna karşı hassasiyetinin daha az olduğunu biliyor muydun? Çalışmada bireylerin gözleri ve ağzı kapalı olup sırasıyla sağ ve sol burun delikleri kapatılarak ve giderek yaklaştırılan fıstık ezmesinin kokusuna karşı hassasiyetleri ölçülüyor. Çalışma sonunda bu bireylerin sol burun delikleriyle kokuya karşı hassasiyetin daha az olduğunu; yer fıstığının buruna çok daha yakınlarda olduğunda kokuyu fark edip tanıyabildikleri anlaşılıyor. Henüz araştırmalar net olmasa da sonuçlar, Alzheimer hastalığının olfaktör(kokusal) sistem bozukluklarıyla da fark edilebileceğini destekliyor.
Kanser: Yüksek flavonoid içeriği sayesinde yer fıstığı kansere karşı da koruyucu etki gösteriyor. Nutrition ve Cancer yayınlarındaki bir makaleye göre yer fıstığı yüksek fitosterol içeriği sayesinde kansere karşı savaşmada yardımcı oluyor. Özellikle içindeki Beta-sitosterol özellikle kolon, meme ve prostat kanserine karşı koruyucu etki göstermekte! Çalışmaya göre 100 g fırınlanmış yer fıstığında 61-114 mg fitosterol bulunurken rafine olmayan yer fıstığında 207 mg kadar bulunup, bu miktarın rafine olmayan zeytinyağından daha fazla olduğu söylenmektedir. 2012 Phytotheraphy Research’teki bir çalışmaya göre de yer fıstığı içerisinde barındırdığı p-kumarik asit sayesinde antioksidan ve antikanserojen özellik gösteriyor. Bu madde vücutta tümör baskılayıcı özelliğe sahip!
Abartmayalım! Yer fıstığı yetiştirildiği ortam, çeşitlerine göre ağır metal birikimi olabilmektedir. Bu yüzden yüksek miktarlarda tüketmekten kaçınmalısın. Ayrıca çalışmalar çiğ yer fıstığını yemek potansiyel mantar ve aflatoksin kontaminasyon riskini arttığından dolayı az ısıl işlem görmüş yer fıstığının besin değerinde biraz düşme olsa da bu kontaminasyon riskini azalttığını söylemektedir. Unutma; kontamine yer fıstığı tüketimi karaciğer ve böbrek hasarlarına yol açabilmektedir.