Meme Kanseri Kapını Çalmadan!
Günümüzde her 4 kadından 1’isinin meme kanserine yakalandığını biliyor muydun? Bu kanser kadınlarda çok yaygınlaşsa da belirli önlemlerle riski en aza indirmen mümkün.
Uluslararası Kanser Ajansı (IARC) Tarafından Yayınlanan Globocan 2012 Verilerine Göre Kadınlarda En Sık Görülen İlk Beş kanserin başında gerek Türkiye gerekse dünyada meme kanseri gelmektedir. Bu kanser daha çok menopoz sonrasında artış göstermektedir. Ülkemizde meme kanseri yaş dağılımı incelendiğinde, 25-49 yaş aralığında %34,2 ile diğer yaş gruplarına göre en fazla oranla görüldüğü yaş grubu olduğu saptanmıştır.
Meme, uterus korpusu ve over gibi kadın kanserlerinde en önemli risk faktörlerinden birisi de obezitedir. Obezite ile ilişkili kanserlerin örüntüsü incelendiğinde kadınlarda hızın erkeklerin yaklaşık iki katı olduğu görülmektedir.
Yanlış beslenme ile fazla kilonun meme kanserini tetikleyen en büyük risklerden biri olduğunu biliyor muydun?! Bu yüzden meme kanseri kapını çalmadan, doğru besinleri seçip doğru adımları uygulamaya hazırsan, işte başlıyoruz!
Apigenin: Yapılan araştırmalar apigenin maddesinin anti-östrojen dirençli meme kanseri hücrelerinin büyümesini engellediğini göstermektedir. Apigenin hangi besinlerde bulunduğunu merak ediyorsan işte sana birkaç örnek: başta maydanoz olmak üzere, kekik, nane, kereviz ve şalgam.
Zerdeçal: Meme kanseri dergisinin 2013 yılındaki yayınında zerdeçalın anti tümör etkisinin olduğu ve meme kanserinde de olumlu etkisi olabileceği söylenmekte. Yemeklerinin baharatlarına ekleyeceğin zerdeçal hem lezzeti arttıracak hem de seni kanserden koruyacak
İyi yağlar: Ulusal kanser enstitüsünün 2014’te yaptığı araştırmaya göre diyetteki yüksek doymuş yağ tüketimi meme kanser riskini tetikleyen unsurlardan birisidir. Bu yüzden öncelikle süt ve süt ürünlerini light tüketmelisin! Bununla beraber trans yağlar da bu riski arttıran etmenlerden bir diğeridir. 2015’te yapılan meme kanseri araştırması ise omega 3’ün ve zeytinyağının ise bu kanser riskini azaltmada büyük önem taşıdığını göstermiştir.
Fitoöstrojenler: Östrojen kaybını en doğal yoldan takviye edecek ve seni kansere karşı koruyacak besin grubu! Bu grubun liste başında soya ürünleri bulunmakta! Listenin devamında kurubaklagiller ve kırmızı meyveler geliyor. O zaman soya sütüne narı karıştırarak kendine antikanserojen bir içecek yapmaya ne dersin?
Lif: Oxford yayınlarında paylaşılan bir makale, diyet lif tüketiminin meme kanseriyle ters ilişkide olduğunu söylüyor. Lif tüketimini arttırman bu riskten kendini uzaklaştıracağın anlamına gelir. Bunun için tam buğday ürünleri, kuru baklagiller, sebze meyve tüketimiyle yeterli miktarda lif almalısın. Günlük 25-35 gr lif alımıyla ihtiyacını karşılayabilirsin.
Kolin: B vitamini ailesinin bir üyesi olan kolin üzerine yapılan çalışmalar, bu besin öğesinin tümör baskılayıcı özelliği olduğunu söylemektedir. Bu özelliği meme kanserinde de olumlu sonuç göstermektedir. Kolini en çok, anne sütünden sonra en iyi protein kaynağı olan yumurtada bulabilirsin
Sülforafanlar: Lahanagillerde en çok bulunan bu etkin maddeyle tanışmaya ne dersin? Sülforafanlar kansere karşı koruyucu özelliğiyle bilinmekte! Bu kanser türlerinden de özellikle meme kanserine karşı etkinliği araştırmalarla kanıtlanmış. Tüketeceğin brokoli, karnabahar, lahana ve turp ile soğan sarımsak ailesi sülforafan desteğini yeterince sağlayacaktır.
Folik asit: 2014 yılında 744068 kişiyle yapılan çalışma sonucunda folik asitin özellikle yüksek miktarda alkol tüketen grupta dahi meme kanserinden koruyucu etkisi olduğu görülmüştür. Bu yüzden folik asit depolarını kontrol et ve eksikliğini yeşil yapraklı sebzeler tüketerek tamamla!
Karoten: Amerikan Beslenme Derneğinin 2015’te yayınladığı 20 yıllık çalışmasında; serum α ve β karoten seviyesinin yüksek oluşunun meme kanseri riskini %18-28 düşürdüğü gözlemlenmektedir. O zaman karoten kaynaklarını beslenmene sokmaya ne dersin? Bu akşamki menünde yeşil yapraklı sebzelerle havuçtan oluşan bir salatan olsun.
ACE: A, C ve E vitamini üçlüsü bilinen en iyi antioksidan üçlüsü arasında yer almaktadır. Şunu unutma ki antioksidan içerikli besinler seni her türlü kansere karşı koruyucudurlar.
Yeşil çay: İçeriğindeki bir antioksidan türü olan kateşinleri barındırır. Bu madde, senin meme kanserine yakalanma riskini azaltıyor! O zaman öğünlerini tatlandıracağın içecek haklarını yeşil çaydan yana kullanmalısın.
D vitamini: Kemik sağlığın kadar bağışıklığında da görev alan D vitamini, seni meme kanserinden de koruyor. Araştırmalar D vitamini eksikliği olan kadınların meme kanserine yakalanma riskinin diğerlerine göre daha fazla olduğunu gösteriyor. Özellikle kış aylarında daha da eksikliğini yaşayacağın D vitaminini, alacağın takviyeler listesine eklemelisin.
Bunları unutma: Alkol ve sigara tüketimi bu kanserin riskini arttıran etmenlerden birisidir. Ayrıca yapılan araştırmalar egzersizin meme kanseri riskini azalttığı yönünde! Bu kanserin riskini arttıran en büyük faktörlerden birisinin kilo artışı olduğunu aklından çıkarmamalısın. Özellikle menopoz sonrasında artan yağ kütleni kontrol altına almalı, senin için ideal kilo aralıklarında olacak sağlıklı bir beslenme düzeni tercih etmelisin. Son olarak emziklilik dönemindeki anneler, bebeğini ne kadar uzun emzirirsen bu riski o kadar çok düşürmüş olacaksın :)
Meme kanserinden korkma; yaşam tarzını ve beslenmeni düzene sokarak bu riski azaltman mümkün! Bunlar dışında vücudunu tanıyarak belirli aralıklarla kontrollerini yapmayı unutma! Bırak, sen kanserden değil kanser senden korksun :)