Meyve Yemek ya da Yememek!

Rengarenk dünyalarına bayılıyor, tatlarına mest oluyor, fakat son zamanda yemekle yememek arasında gidip geliyor musun? Bu haftaki konumuz; meyveler! Senin için hazırladığım hap bilgi dolu bu makaleden sonra meyve yemek ya da yememek… meseleyi netleştireceğimizi düşünüyorum. Hazırsan başlayalım;
Meyveler; folik asit, C, A, E, K, B2 vitaminleri; potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir gibi mineralleri; lutein, beta karoten gibi antioksidanları içeren ve aynı zamanda lif kaynağı olan, doğanın bize sunduğu en renkli armağanlardandır.
Gelelim meyveler ile soru-n-lara;
• Meyve tüketimine ya hep ya hiç diye bakma!
Kışın uzayan akşamların eşlikçisi, yazın sıcak havaların serinleticisi… Kültürümüze yerleşmiş olan tabak tabak meyve yeme alışkanlığı tahmin edeceğin gibi elbette ki doğru değil. Dünya Sağlık Örgütü’ne ve bilimsel pek çok otoriteye kulak ver; günlük meyve tüketiminin 3-4 porsiyon (450-500 gram) olmasına özen göster.
• Şeker hastası olman meyveden korkmanı gerektirmiyor!
Korktuğunun aksine meyve tüketiminin diyabetin komplikasyonlarını azalttığını ve kan şekerini dengelediğini söylesem? 2013 yılında British Medical Journal’ da yayımlanan ve 12.198 diyabetik bireyin takip edildiği bir çalışmada; günde en az iki porsiyon meyve tüketenlerin diyabet komplikasyonları riskinin, tüketmeyenlere kıyasla %23 daha az olduğu, kan glikoz seviyelerinin daha düzenli olduğu belirlenmiştir.
JetBilgi; diyabetin varsa meyveler konusunda yapman gereken oldukça basit! Kan glikozuna hızlı etki eden meyveleri (üzüm, incir, karpuz, kavun vb.) light süt ve yoğurt ile tercih et 
• Meyve yediğinde trigliserit seviyelerin yükselmez! Tabi dengeli bir tüketim söz konusuysa…
Yapısı gereği früktozun emilim sonucu trigliseride dönüştüğü doğru. Fakat bu trigliserid seviyeni yükselttiği anlamına gelmiyor. Çünkü; yapılan araştırmalar meyve ile alınan früktozun antioksidan ve liften zengin Fruktoz-D formu olduğunu, bu formunda trigliserit seviyelerini yükseltmediğini gösteriyor. Pek çok araştırmada ise zengin li içeriği ile kötü kolesterolün atımını desteklediği, zengin antioksidan içeriği ile de kalp-damar hastalıkları riskini azalttığı tespit edilmiştir.
• Kalori tuzağı meyve suyuna karşı meyve suyu tüketiminde bilinçlen!
Bu tuzağı en iyi örnekle anlatabilirim; 1 orta boy portakal yaklaşık 150 gramdır, 4,4 g lif içerir ve 90 kaloridir. 1 su bardağı portakal suyu ise ortalama 600 gram portakal ile yapılır, neredeyse hiç lif içermez ve 360 kaloridir. Aynı zamanda asiditesi ve şeker oranı yüksek olan bu meyve suyu dişlerimizin sağlığını da olumsuz etkiliyor, bununla birlikte kısa zamanda kan şekerini de hızla yükseltiyor… İşte bu durum tamamen meyve suyunda kalori tuzağına düştüğünde başına geliyor! Oysaki koca bir bardak dolusu meyve suyu yerine bir çay bardağı meyve suyu ile yetinmeyi bilsek, meyve suyunu sıktıktan sonra liflerini de içine ilave etsek problem bu kadar büyük olmuyor. Bu yüzden meyve suyu tüketme demiyorum fakat tükettiğin meyve suyunun şeker ilaveli olmamasına, taze sıkım olmasına ve lif içeriğinin olmasına özen göstermeni istiyorum.
• Meyve tüketiminin ölüm riskini arttırmayıp azalttığından emin olabilirsin!
Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı rapora göre dünyadaki ilk 10 ölüm nedeni arasında düşük meyve ve sebze tüketimi yer alıyor… Aynı zamanda dünya çapında, kalp hastalıklarından ölümün %11’inin, inme kaynaklı ölümün %9’ unun ve gastrointestinal kanserlerin %14’ünün yetersiz sebze ve meyve alımı nedeniyle olduğu raporda yer alan bir başka önemli veri! 2015 yılında Japonya’da 9112 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada da meyve tüketimi fazla olan bireylerin, mortalite riskinin meyve tüketimi az olanlara kıyasla daha düşük olduğu tespit edilmiş.
Kısacası; sağlıklı bir beslenme programında günde 450-500 gram meyve mutlaka bulunmalı. Meyve tüketiminde ki tek kural ise tek seferde 200 gramın üzerinde meyve tüketiminin olmaması olmalı! Çünkü meyveler öğünlere paylaştırıldıkça güzel 
Meyveler kadar renkli, sağlıklı bir yaşam dilerim.