Ramazan'da İsrafı Önlemenin 5 Adımı
Günümüzde artan tüketim ile gezegenimize verdiğimiz zarar da gün geçtikçe artıyor.
İhtiyacı olanlara yardım ettiğimiz, soframızdakileri paylaştığımız, ruhen ve bedenen olgunlaştığımız bu Ramazan ayında dünyamızın da bize ihtiyacı olduğunu unutmamamız gerekiyor!
Araştırmalar Ramazan ayında israf edilen gıda miktarının diğer aylara göre %15-20 daha arttığını bildirirken, yalnızca Abu Dabi'de Ramazan ayında fazladan 50 ton yiyecek çöpe atılmıştır. 2015 yılında ise Malezyalılar günde 15.000 ton gıda atığı üretirken, tüketilebilir halde çöpe atılan 3.000 ton yiyeceğin yaklaşık 2.2 milyon insanı doyurmayı başarabileceği bildirilmiştir.
Hadi gelin bu Ramazan bedenimize ve çevremize iyi gelirken dünyamıza da iyi gelelim,
İsrafı 5 adımda önleyelim!
1. Adım: Ekmek/pide çöp değildir! Değişim ve dönüşümü birincil odağın yapmalısın.
Türkiye’de Ramazan ayında pide ve ekmek israfı oldukça artmaktadır. Bu nedenle sofrana aldığın ekmeğin ihtiyacına yönelik olmasına dikkat edebilirsin. Tüketilmeyen ekmeği derin dondurucuda depolayabilir, bayatlayan ekmekle sofrana yeni tatlar ekleyebilirsin.
2. Adım: Haftalık menü planı oluşturmalısın.
Menü planı yapılmadan marketten alınan besinler maalesef buzdolabında unutulabiliyor ve tüketim zamanını geçirebiliyor. Buzdolabında yapılmayı bekleyen gıdaların yerini, ne zaman nasıl kullanacağını önceden bildiğin gıdalarla değiştirebilirsin.
3. Adım: Mutlaka alışveriş listesi hazırlamalısın.
Ramazan’da uzun süren açlık beraberinde gidilen marketler maalesef ihtiyaçtan fazla alım ile sonuçlanabiliyor. Market alışverişinde fark edilmeyen ve tüketilmeyecek gıdaların alımını önlemek için elinden listeni bırakmamalısın.
4. Adım: Çöpe attığın gıdaya dönüp son bir kez bakmalısın.
Kalabalık sofraları hazırlarken veya toparlarken bazen hala tüketebilecek halde olan besinlerin farkına varılamayabiliyor. Bu nedenle çöpe giden yiyeceğe son bir kez dönüp bakmalısın. Kabuğu değerlendirilebilir mi, kalanıyla çorba yapılabilir mi, farklı bir yemeğe dönüştürülebilir mi soruları aklının bir köşesinden geçiyor olsun.
5. Adım: Donattığın sofra misafirlerinin sağlığına, gezegenimizin nefesine zarar verebilir. Bu nedenle sofranı “kararında” hazırlamalısın.
Uzun süreli açlıkla beraber akşam yemeklerinde “önce gözler doysun” düşüncesinde olabilir ve bunun farkında olmayabilirsin. Bu düşüncenin ve bedeninin ihtiyaçlarının farkına varmalısın. Menü planın misafirlerine ve “yeter”ine yönelik olursa israfı da olabildiğince azaltabileceğini unutmamalısın.
Unutma israf edilen ve çöpe atılan her yemek dünyamızın nefesini biraz daha kesiyor! İyiliklerin ve öğretilerin ayı Ramazan ayında dünyamızın da bize ihtiyacı olduğunun farkında olarak, keyifli, sağlıklı ve huzurlu bir Ramazan ayı geçirmeni dileriz.