Sofranın da Bir Adabı Var!

Konu çocuklarda yemek yeme ve yedirme düzeni olunca; annelerin hem yaratıcılıkları hem de güçleri sınır tanımaz! #fitanneningünlüğü köşemde daha önce siz annelere, yemek deneme yöntemlerinden bahsetmiştim. Şimdi ise sırada yemek yeme düzeni var. Yani demem o ki; karşımızdaki çocuk da olsa her sofranın bir adabı var!

Asıl konu bunu nasıl başaracağımız? Önceden belirteyim, çok büyük bir sabır gerekli bunun için. Ve asla pes etmemek… Bu nedenle öncelikle ruhsal yönden hazır olduğunuzu hissedin ve sonra yazımı okumaya devam edin :)

Sofra adabının altın kuralı; yemek sofrası, aile sofrasıdır!
Yemek yerken çocuğunuzun ve sizin dikkatini dağıtabilecek unsurlar kapalı olsun. Bu kural sadece öğrenme sürecinde değil, her zaman için geçerli. Çünkü yemek sofranız aile içi iletişimin güçlendiği, ne/ne kadar yemek yediklerinin farkında oldukları bir ortamdır. Televizyonun kapalı olmasına, çocuğunuzun elinde telefon, tablet bulunmamasına özen gösterin.

Doğumdan itibaren her konuda rol model, anne-babalardır!
Siz ebeveynler olarak hazırlık aşamasında ve sofrada nasıl davranırsanız, çocuğunuz da taklit yeteneğini kullanarak o davranışları sergileyecektir. Yemeklerden önce elleri yıkamak, sofrayı birlikte kurmak ve toplamak, mutlu yemek yemek; aslında hiçbir çaba sarf etmeden, çocuğunuza aile sofrasında kazandırabileceğiniz davranışlardır.

Yemek yenmiyorsa alternatif sunulmaz; ama sofradan da kalkılmaz!
Var olan yemeği çocuğunuz beğenmediyse, aç kalmasın diyerek lütfen alternatif sunmayın. Bu yemek yeme alışkanlığı kazanmada önemli aşamalardandır. Söylenecek söz ve yapılacak eylem ise şu şekilde olmalıdır: “Annecim doyduysan yemek saati bitene kadar sofrada beklemelisin” deyip sonrasında ara öğün sunmamak ve acıksa dahi bir sonraki öğün saatine kadar beklemesi gerektiğini anlatmaktır. Yenmeyen yemek sonrasında ara öğün sunmak, çocuğunuzun bunu alışkanlık haline getirmesine yol açar. Lütfen ana öğün düzeni oluşturmadan ara öğün düzenine geçmeyin!

Tercih etme hakları her zaman var, çocukların özgürlüğü kısıtlanmaz!
Özellikle 2 yaş sonrası çocuklar istediklerini elde etmek için ellerinden geleni yaparlar. Siz ilan edilmiş bu özgürlüğü kısıtlarsanız; çok daha olumsuz sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Tabii ki tüm tercihleri ona bırakın demiyorum; ona sadece seçim hakkı tanıyın diyorum. Akşam yemeği için sebze yaparken “sence ıspanak mı, semizotu mu yapalım” diye sormanız, günlük veya haftalık menü planlarken onun da fikrini almanız, kendisini daha özel hissetmesini ve kendine olan güveninin artmasına yardımcı olacaktır. Sonra dönüp baktığınızda, çocuğunuzun aslında ne kadar uyumlu olabildiğine siz bile şaşıracaksınız.

Mutlaka öğrenilmesi gereken bazı kurallar var!
3 yaş itibariyle motor becerilerini daha iyi kullanan, kendini daha iyi ifade edebilen çocuğunuza sofra kurallarını öğretmeye başlayın. Tabii sadece öğretmekle kalmayın, önce kendiniz uygulayın:
  • Yemeklere olumsuz yorum yapmaması gerektiğini, eğer beğenmediyse, yemek istemediğini söylemesinin yeterli olduğunu anlatın. 
  • Sofraya herkes oturmadan yeme başlamamayı, yemek süresi bitene kadar sofradan kalkmamayı, eğer kalkması gerekiyorsa izin alarak kalkabileceğini belirtin. 
  • Yemeği yapan ve sofrayı hazırlayan kişiye/kişilere teşekkür edince, karşısındaki kişilerin mutlu hissedeceğini söyleyin. 
  • Çatal, kaşık ve bıçak kullanmasını öğretin. Kendisine zarar verebilir diyerek ertelemeyin. Bıçağı elleme elini kesersin gibi bir ifade kullanmanız, çocuğunuzun kendine olan güvenini zedeler. 

Çocuklar kendilerini stresli bir ortam yerine, yeni bilgiler öğrendiğini bir ortamda hissetmeliler!
Çocuğunuzun çabuk sıkılabileceğini, dikkatinin kolay dağılabileceğini unutmayın. Sofrada davranışsal olarak bir hata yaptıklarında, buna odaklanmayın. Strese ve hata yapma korkusuna girdiği bir ortam yaratmayın. Sabırlı olun ve doğru olanı siz kendinizde uygulayarak gösterin. Yaptığı doğru davranışları da övmeyi unutmayın. Sürekli yapması için cesaretlendirin.