Sürdürülebilir bir GEZEGEN DİYETİ mümkün mü?
Geleneksel diyetlerimizi unutup, Batı Tarzı Beslenme modelini sürdürdüğümüz bir dönem yaşıyoruz.
Bu diyet şekli yüksek miktarda ilave şeker,sodyum, sağlıksız yağlar ve yüksek miktarda hayvansal kaynaklı besinleri içeriyor. Bu beslenme biçimiyle hem bedenimizi hem de gezegenimizi tüketiyoruz..
Peki gelecekteki 10 milyar kişiyi gezegen sınırları içinde sağlıklı bir diyetle besleyebilecek miyiz?
Cevap evet, ancak yeme alışkanlıklarını değiştirmeden, gıda üretimini iyileştirmeden ve gıda israfını azaltmadan bu imkansız olacak.
Yani tabaklarımızı doldururken hem kendi sağlığımızı hem de gezegenin sağlığını düşünmek zorundayız.
Bu sorunu çözmek için 2019yılında EAT-Lancet, komisyonu biz ve gezegen için sağlıklı bir diyet önerisinde bulundu. The Lancet’e göre; 37 bilim insanının üzerinde çalıştığı Gezegen diyetinde, hayvansal kaynaklı besinler yerine meyveler, sebzeler, kuruyemişler ve baklagiller ön plana çıktı.
Peki bu diyet nasıl yapılacak? Lancet komisyonu bu diyetin nasıl yapılacağını şöyle özetliyor:
• Kırmızı et ve şeker tüketimini % 50 oranında azaltmak.( Haftada maksimum 1 kere 100 gr kırmızı et, 200 gr beyaz et gibi)
• Tabağının en az yarısını meyve ve sebzelerden oluşturmak.
• Tercih ettiğimiz sebze ve meyveleri yerel ürünlerden tercih etmek. Yaşadığımız ülkede o besin yetişmiyorsa bulunduğumuz yere ulaşırken karbon ayak izinin artmasına sebep oluyor.
• Aldığımız meyveyi sebzeyi israf etmemek. Gereksiz yere kaynakları tüketmemek.
• Sürdürülebilir balıkçılığı önemsemek.
• Günde 50 gr yerli tohum tüketmek.
• Şeker tüketimini minimuma düşürmek.
• Kuru baklagilleri günde 75 gr kadar tüketmek.
• Günde 230 gr tam tahıl (pirinç, bulgur gibi) tüketmek.
Beslenmemizde radikal bir değişiklik zor gibi görünse de; bitkisel kaynaklı besinlerle daha iyi dost olarak, atık oranımızı minimuma getirere,suyu israf etmeyerek gezegenin sağlığına katkıda bulunmaya başlayabiliriz.
Unutmayın eylemlerimiz gezegeni tamamen değiştiriyor.