Süt Fabrikanızı Tanıyın: Ne Kadar Süt?
#fitanneningünlüğü köşemden merhaba sevgili annelerim… Öncelikle tüm annelerimin emzirme haftasını kutluyorum ve anne sütü almayan bebek kalmasın diyorum Bu hafta emzirme haftasına özel yazı konumuz ise: anne sütü üretim miktarı. Yeni doğum yapan annelerin aklında hep aynı soru: “Sütüm olacak mı? Bebeğime yetecek mi?”. Peki süt fabrikanız ne kadar süt üretiyor, neye göre karar veriyor?
Hamilelikte artan progesteron hormonu, süt yapan hormon olan prolaktinin reseptörlerini baskılar ve süt çok az miktarlarda üretilmeye başlanır. Doğum anında plasentanın çıkmasıyla birlikte progesteron seviyeleri azalır ve prolaktin reseptörleri üzerindeki baskı azalarak anne sütü üretimi hızlanır. Bu prolaktin reseptörlerinin gelişimi ise erken emme uyarısıyla ilişkilendirilmiştir. Yani bebeğiniz ilk haftalarda ne kadar fazla emerse, o kadar fazla reseptör yapılır. Yapılan prolaktin reseptörleri, süt üretimini sürdürmek için önemli bir faktördür.
Artık süt üretimi memeden yönetilmeye başlanır. Bebeğiniz ne sıklıkta, ne kadar miktarda süt alıyorsa; üretim de ona göre değişkenlik gösterir. Bu sistem otokrin sistem olarak adlandırılır, bebeğinizin gerçek ihtiyaçlarına göre süt üretimini yönetir. Bebeğiniz ne kadar emerse, ne kadar süt alırsa vücudunuz da süt üretimini ona göre ayarlayacaktır. Eğer tüm sütü emerse ve daha fazlasına ihtiyaç duyarsa ekstra süt üretilecektir. Bebek odaklı bir sistemden bahsediyoruz burada sevgili anneler. Bu nedenden dolayı da kadınlar her bebeklerinde farklı süt üretme deneyimine sahiptir ;)
Süt üretiminin altın kuralı: Vücut değerli kaynaklarını boşa harcamak istemez!
Eksikliklerini tamamlamak için hep daha çok çalışır. Boş olan meme de boş kalmak istemez ve hep süt üretmek ister. Bebeğinizi emzirmek için memenin dolmasını beklemeyin, ilk günlerde dolu hissetmeseniz de emzirin. Bu vücudunuza “daha fazla” sinyali vererek süt üretiminizi artırır.
Bebeğinizi emzirmek için memenin dopdolu olmasını beklemeniz, aslında yaptığınız en büyük yanlışlardan biridir. Üretim fazla olduğunda meme deposu taşmaya başlar ve süt fabrikanız kısıtlamaya gider. Meme dolduğunda üretilen “Laktasyon Geribesleme İnhibitör” adlı protein seviyesi artar, yönetime süt üretimini durdurur. Eğer hala memenin dolmasını bekler, emzirme veya pompa yardımıyla sütü çıkarmazsanız; “çok fazla süt”ten, “az ya da hiç olmayan süt”e kısa bir sürede geçiş yapmanız hiç de zor değildir!
Diğer önemli bir nokta da; memede aşırı süt biriktiği zaman, süt akışı büyük ölçüde azalma gösterir.
Süt üretimi fazla da olsa, akış yavaşladığı için acıkan bebeğiniz sabırsızlanmaya başlar. Bebeğin tepkisini gören siz anneler de bu durumu yanlış anlayarak; memede süt olmadığını, bebeğinizin süt almadığını, aç olduğunu düşünürsünüz. İşte bu nedenlerden dolayı, bebeği beslemeden önce “meme dolana kadar beklemek” iyi bir fikir değildir!
“Peki süt üretiminin bir üst sınır var mı?” diye soracak olursanız; ne yazık ki araştırmalar yetersiz sevgili anneler. Ama bilinen şu ki: Emzirme arz-talep ilişkisine bağlı olarak değişmektedir! Bebeğiniz ne kadar sık emerse, memeden ne kadar fazla süt çıkarılırsa, vücut o kadar fazla süt üretecektir.
Süt üretimi anneyle bebeği arasında gerçekleşen bir danstır sevgili anneler! Bebeğinizi ilk aylarda istedikçe emzirmeniz süt üretiminizi maksimum kapasiteye çıkarır. Yeni doğan bebeklerin saatleri yoktur. Bazen yarım saatte bir, bazen de iki saatte bir acıkırlar. Bu durum her bebeğe göre farklılık gösterir unutmayın. Bebeğinizi acıktıkça (yani ağladıkça :)) emzirin, süt üretim kapasitenizi coşturun ;) Dans dolu emzirmeler sizlerle olsun…