Tavuk Gerçekleri
Öncelikle tavuğu biraz yakından tanıyalım. Tavuk eti günlük tüketmemiz gereken en önemli protein kaynaklarından bir tanesidir. Yapısındaki proteinin vücutta kullanımı %90-100 oranındadır. Diğer et gruplarına göre daha az miktarda “yağ, doymuş yağ ve kolesterol” içerirler. Bu nedenle diğer et ürünleriyle aynı gramajlarda düşündüğümüzde kalori içeriği tavuk etinin daha düşüktür. Liflerinin kısa olması nedeniyle sindirimi, hazmı kolaydır. Aynı zamanda tavuk eti içerdiği B grubu vitaminleri (B2 (riboflavin), B3 (niasin), B5 (pantotenik asit), B6 (pridoksin) ve B12) ile enerji döngüsünde, kırmızı kan hücresinin oluşumunda, sinir sistemi ve sindirim sistemi gelişiminde, cilt sağlığının iyileştirilmesinde büyük rol oynar.
Tavuk eti obezite, diyabet ve beslenme yetersizliğinden koruyor! Yağ oranının ve kalorisinin düşük olması nedeniyle tavuk eti volümetrik besinlerimiz arasında yer alır. Derisiz tüketildiğinde tokluk hissini artırarak düşük kalori içeriğiyle obezite ve diyabet ile mücadelede önemli rol oynar. Aynı zamanda bulunabilirliğinin yüksek, fiyatının diğer et ürünlerine göre ucuz olmasıyla da beslenme yetersizliklerini (özellikle çocuklarda görülen bodurluk!) önlemeye yardımcı olur.
Tavuk eti tüketiminin olmaması bir yandan da bizleri sıklıkla kırmızı et, kıyma yemeye mecbur bırakıyor. Çalışmalara göre de artan kırmızı et tüketimi, ne yazık ki artan rektal kanser riskiyle ilişkilendirilmiştir. Yani tavuk eti hem günlük protein ihtiyacımızı karşılamaya hem de kronik hastalıklardan korunmamıza yardımcı olur.
Dikkat! Tavuklarda hormon endişesi! Tavukların hızla büyümeleri için verildiği düşünülen hormonlar ne yazık ki en yanlış bilgidir. Ülkemizde 2006 yılından itibaren büyüme amaçlı hormon kullanılması yasaklanmıştır. Gıda ve Tarım Bakanlığı’nın denetiminden geçen hiçbir tavukta hormon kullanılmaz. Günümüz tavuklarının çok hızlı büyüdüğü düşünülmektedir. Ama Broiler tavuklar uygun ortam koşullarında (ısı, ışık, havalandırma ve nem koşulları özenle sağlanarak) 40-42 günde olgunlaşmaktadırlar. Sanılanın aksine hormonla büyütülmezler.
Antibiyotik kullanılıyor mu? Tavuklarda gerçekleşen bir hastalık sonucu antibiyotik duyarlılık testi yapılarak kontrollü bir şekilde antibiyotikle tedavi yapılır. Tedavi sonrasında tavuklarda 7-10 gün içinde iyileşmenin görülmesi beklenir ve bu süre de antibiyotiğin vücuttan atılması için yeterli bir süredir. Tavuklarda antibiyotik kullanımı tamamen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kontrolündedir. Piyasada var olan tavuk etlerine Bakanlık tarafından antibiyotik tespit analizleri yapılır. Eğer bir tavuk etinde antibiyotiğe rastlanırsa, bilin ki o tavuk eti yasal değildir sevgili anneler.
Köy tavukları uzun, paketli tavuklar kısa sürede pişiyor! Köy tavukları uzun yaşarlar ve verimlerini kaybetmeden kesilmezler. Etleri daha çok yağ bağlar ve bu da geç pişmelerine neden olur. Köy tavukları aslında yaş almış yani kartlaşmış tavuklardır. Ama Broiler tavuklar gelişimleri tamamladıkları anda kesime gönderildikleri için etleri daha az yağ tutar ve daha kısa sürede pişerler.
Paketli mi? Serbest gezen mi? Organik tavuk mu? Serbest gezen tavuklar dış ortama çıktıkları için başka kuşlarla da temas halinde olurlar. Bu da başta kuş gribi olmak üzeri birçok enfeksiyon kaynaklı hastalık riski demektir. Ayrıca serbest gezen köy tavukları veteriner kontrolünde olmadıkları için de bu hastalık durumları tespit edilemez. Organik tavuk ise belirli bir alanda denetim altında serbest gezen tavuktur. Klasik üretimin 4/10000 kadarıdır. Bu nedenle organik tavuk üretimi Türkiye tavuk eti üretimine alternatif olamaz, sadece değişik bir damak tadı olabilir. Ayrıca yapılan araştırmalarda organik tavuk ile broiler tavuk karşılaştırıldığında besin değeri açısından bir fark bulunmamıştır. Tercih tamamen sizin sevgili anneler; ama biz Formeo Diyetisyenleri olarak her aşamasında (yenilen yemlerden bulundukları ortamın fiziksel koşullarına kadar) Bakanlık tarafından kanunen kontrollerin yapıldığı markaları öneriyoruz.
Kapanışı BESD-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sait Koca’nın çok sevdiğimiz bir sözüyle yapacağım sevgili anneler: “Bilgi kirliliğinden obez olduk.” Siz, siz olun lütfen medyada yer alan bu kirlilikten uzak durun, alanında uzman gerçek doktor ve diyetisyenlerin sözlerine güvenin.