Yeni İnsanın Yeme Bozukluğu; Ortoreksiya Nervosa!
Paketli gıdalardan korkuyor, yediği her yiyeceğin saf, doğal ve süper sağlıklı olmasına dikkat ediyor… sürekli internette, televizyonda ve daha pek çok yerde beslenme ile ilgili araştırmalar yapıyor… katkı maddesi içeren her gıdanın kabus olduğunu düşünüyor ve bu yüzden pek çok besini hayatından çıkarıyor…
Tüm bu özelliklere sahip bir bireyin sinirsel bozukluğa yol açabilecek bir bozukluğa sahip olduğu başta hiçbirimizin aklına gelmeyebilir. Çünkü son zamanlarda sosyal medyada ve günlük yaşamda örneklerine çok sık rastladığımız bu model pek çok bireyin de örnek aldığı bir modeldir. Fakat zamanla bu alışkanlıkların takıntıya dönüşmesi ise işi büyük bir çıkmaza sokar ve diğer yeme bozukluklarında olduğu gibi bireyin yaşam kalitesini düşürür!
Bu tablo sana tanıdık geldi mi? İşte yeni insanın yeme bozukluğunun temelleri tüm bu davranışların birleşimi ile meydana gelen takıntılardan oluşuyor!
Ortoreksiya; yunanca “ortho” doğru, “orexis” iştah terimlerinin birleşiminden doğan doğru iştah anlamına geliyor. Fakat bu doğru iştah kontrol edilemez boyutlara geldiğinde eklenen “nervosa” terimi ile sinirsel bozukluk halini alıyor… özellikle kilo problemli yaşayan, sağlık sorunları olan bireylerde görülmekte beraber orta yaş kadınlarda ve genç kızlarda da görülme sıklığı gün geçtikçe artıyor!
Ortoreksiya Nervosa’da birey;
- Kilo vermeden çok sağlıklı, temiz ve doğal beslenmeyi amaç edinir,
- Besinlerin hazırlanmasında ki hijyene çok fazla önem verir,
- Başkalarının beslenme alışkanlıklarını sık sık eleştirir ve kendince önerilerde bulunur,
- Yeme düzenini oluşturmaya ve besin seçimlerine oldukça fazla vakit ve nakit harcar,
- Hedeflediği temiz, sağlıklı ve doğal beslenmeden saptığı anda derin suçluluk duygusu duyar,
- En büyük odağı olan bu beslenme modeli en büyük gurur kaynağıdır.
Tüm bu özelliklere sahip bir bireyin sinirsel bozukluğa yol açabilecek bir bozukluğa sahip olduğu başta hiçbirimizin aklına gelmeyebilir. Çünkü son zamanlarda sosyal medyada ve günlük yaşamda örneklerine çok sık rastladığımız bu model pek çok bireyin de örnek aldığı bir modeldir. Fakat zamanla bu alışkanlıkların takıntıya dönüşmesi ise işi büyük bir çıkmaza sokar ve diğer yeme bozukluklarında olduğu gibi bireyin yaşam kalitesini düşürür!
Ortoreksiya olabilir misin? Bu konuda farkındalık oluşturmak için aşağıdaki teste mutlaka göz at!
- Tüketeceğin besinler ve diyet hakkında günde 3 saatten fazla vakit harcıyorsan,
- Haftalık yemek menünü günler öncesinden uzun çabalarla hazırlıyorsan,
- Yemek yerken keyif almaktan çok yediklerinin besin içeriğini düşünüyorsan,
- Artan beslenme kalitenin yanında düşen bir yaşam kaliten varsa,
- Dışarıda yemek yemekten korkuyor, yediğinde yediklerinin nasıl hazırlandığını ve içerisinde neler olduğunu düşünmekten kendini alıkoyamıyorsan,
- “Doğru” beslenmek için çoğu beslenme alışkanlığından vazgeçmişsen,
- “Doğru” beslendiğinde kendini mutlu ve başarılı hissederken doğrularından saptığında suçluluk hissine kapılıyor ve pişman oluyorsan,
- “doğru” beslenmek için sosyal hayatından uzak duruyorsan,
Yukarıdaki belirtilerden 3 veya daha fazlasına sahip olduğunu düşünüyorsan dikkat yeni insanın yeme bozukluğuna sahip olabilirsin!
Bu alışkanlıkların neresi kötü?
ilk olarak bilmelisin ki bu takıntılar beraberinde günlük yaşam rutinini, süper besinlere ulaşmak için harcadığın para ile ekonomik konforunu bozuyor. Zamanla yalnızlaşmana, sosyal çevrenden kopmana ve her yeme bozukluğu gibi fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıkların oluşumuna neden oluyor.
Tedavi edilebilir mi?
Yeme bozuklukları kolay tedavi edilebilir bir hastalık değildir ve çözümü kısa sürede olmaz. Önemli olan bu davranışların altında yatan nedenin tespit edilmesi ve “gerçek doğru’ya ulaşılması” konusunda donanımlı kişilerden destek alınması gerekir.
Korunmak için;
- Sosyal medyada ki beslenme tuzaklarından,
- Doğal besinleri vadeden, denetimi olduğundan emin olmadığın kaynaklardan,
- Beslenme bilgisi kirliliğinden UZAK DUR!
Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmek için mucize vaadlerine kanma, uzmanına danışmadan duyduklarına inanma.
Gerçek yaşamdan kopmadan sağlığını koruduğun, formda günler dilerim :)